Antalya Tasarım Grubu - Web Sitesi Tasarım | ATG - Antalya Tasarım Grubu Genel Bilgi Sayfaları | Geri İleri |
|
Antalya Tasarım Grubu - Web Tasarım, OEM ve Markalı Bilgisayar Satışı - Güvenlik Sistemleri - Teknik Servis Hizmeti Sevr'i Hazırlayan Nedenler I. Dünya Savaşı'ndan galip
çıkan devletler savaşın ardından Paris'te bir konferans topladı. İtilaf Devletleri bu
konferansta, toprak paylaşımı yüzünden anlaşamadılar. 18 Nisan 1920'de San Remo'da
İngiltere, İtalya ve Fransa biraraya geldi. Bu devletler San Remo
kentinde Osmanlı Devleti ile yapılacak antlaşmanın şartlarını belirlediler. Bu arada Yunan ordusu Bursa
ve Batı Trakya'yı işgal etti. İstanbul'da toplanan
"Saltanat Şurası" San Remo'da kabul edilen antlaşmayı kabul etti. Sevr Antlaşması'nın Hükümleri İtalya'nın San Remo kentinde
kabul edilen ve İstanbul'da "Saltanat Şurası" tarafından kabul edilip
10 Ağustos 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması'nın maddeleri şunlardır : Askeri Hükümler Osmanlı Hükümeti 35.000'i
Jandarma, 15.000'i özel birlik, 700' padişahın yanındaki güvenlik birliği olmak
üzere ancak 50.700 kişilik bir asker bulundurabilecekti. Ordunun ağır
silahları, zırhları, uçakları ve donanması bulunmayacaktı. Azınlıkların Statüsü Azınlıkların hakları
yasalarla korunacak, göç eden azınlıkların eski yurtlarına dönmeleri
sağlanacak, bunların uğradıkları zararlar ödenecek. Boğazların Durumu Boğazlar; savaş ve barış
zamanında tüm devletlerin gemilerine açık olacak bir uluslar arası komisyon
tarafından yönetilecek, bu komisyonun ayrı bir bayrağı ve ayrı bir bütçesi
olacak. Merkezi İstanbul'da bulunan bu komisyonun bir de ordusu olacak. Kapitülasyonlar Sorunu Kapitülasyonlar tüm
devletlere tanınacak ayrıca Yunanistan ve yeni kurulacak olan Ermenistan da
kapitülasyonlardan yararlanacak. Mali-Ekonomik Konular Mali-Ekonomik konularda
İstanbul Hükümeti'nin yetkileri sınırlandırılıyordu. İngiltere, Fransa ve İtalya
devletlerinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon devletin gelir ve giderini
kontrol edecekti. İngiltere İngiltere'ye Musul dahil
bütün Orta Doğu veriliyordu. Kürdistan Doğu Anadolu'da bir kısım
iller özerk bir Kürt Bölgesi (Kürdistan) oluşturulmak üzere Kürtlere
bırakılıyordu. Fransa Fransa'ya Suriye, Adana,
Malatya ve Sivas dolaylarını birleştiren bölgeler veriliyordu. Ermenistan Doğu illerinin bir kısmında
Ermenistan adında bir Ermeni Devleti kurulacak, bu devletin sınırlarını ABD
başkanı Wilson belirleyecek. İtalya İtalya'ya Antalya ve Konya
Bölgesi veriliyor ve böylece İtalyanlar İç-Batı Anadolu'nun derinliklerine
kadar uzanıyordu. Yunanistan Yunanistan'a İstanbul il
sınırına kadar Trakya toprakları ile İmroz ve Bozcaada dahil Ege Adaları
verilecek, Ege Bölgesi'nin büyük bir kısmı da İzmir başta olmak üzere
Yunanistan'a verilecek. İstanbul İstanbul; Türklerde kalacak
ancak azınlık hakları korunmadığı taktirde Türkler'in elinden geri alınacak ve
uluslararası bir şehir haline getirilecektir. Sevr Antlaşması'nın Sonuçları 1. Osmanlı devleti tamamen
parçalandı. 2. Osmanlı Devleti Avrupa'nın
kontrolü altına girdi. 3. Avrupa Devletlerince
"Doğu Sorunu" çözüldü. 4. Mebuslar Meclisi
onaylanmadığı için Sevr Antlaşması hukuken geçersiz kaldı. 5. Padişah Sevr'i imzalamakla
Misak-ı Milli'ye ters düştü. 6. Halk, yurdu kurtarmak için
savaşa karar verdi. Doğu Sorunu Doğu Sorunu, Avrupalı
devletlerin 19. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin parçalanması ve paylaşılması ile
ilgili olan soruna verdikleri isimdir. "Hasta Adam Sorunu" olarak da
tanımlanan Doğu Sorunu; yakın zamanda sömürge yollarının paylaşımı sorunu
olarak da ortaya çıkmıştır. Sevr Antlaşmasının Hukuken Geçersiz Olması Kanuni Esas'de (Osmanlı
Anayasası) 1908'de yapılan bir değişiklik ile; "Osmanlı Devleti'nin
yaptığı bir antlaşmanın geçerli olabilmesi için Mebslar Meclisi'nin onayından
geçmesi gerekir." kuralı getirildi. Bu nedenle Sevr Antlaşması Mebuslar
Meclisi'nce onaylanması gerekiyordu. Ancak bu tarihte böyle bir meclis yoktu.
Zaten TBMM'de Sevr Antlaşması'nı reddetmişti. Bundan dolayı Sevr Antlaşması
hukuken; yani yasalara göre geçersiz bir antlaşmaydı. Doğu Cephesi ve Ermenilerle Savaş Doğu Cephesi Mondros Mütarekesi ile
Kafkasya'dan çekildik. Rusya ve Osmanlı Devleti I.
Dünya Savaşı'ndan yenik çıkınca Kafkaslar'da Ermenistan ve Gürcistan kuruldu. Wilson İlkeleri'nden güç alan
Ermeniler Doğu Anadolu'da işgale başladı. İşgallere karşı "Doğu
Anadolu Müdafa-i Hukuk Cemiyeti" kuruldu. TBMM Doğu Cephesi
komutanlığına Kazım Karabekir'i atadı. Yeni Türk Devleti'nin ilk
askeri cephesi açılmış oldu. Kazım Karabekir Ermeniler'i
bozguna uğrattı. Ermeniler barış isteğinde
bulundular. Gümrü Antlaşması Ermeniler yenilgi üzerine
barış isteğinde bulundu. 3 Aralık 1920'de Gümrü
Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile : 1. Bugünkü Doğu Anadolu
sınırımız belirlendi. 2. Gümrü Ermeniler'e verildi. 3. Kars ve dolayları Türkiye'de
kaldı. 4. Ermeniler Sevr
Antlaşması'nın geçersizliğini kabul etti. 5. Türkiye'deki ve
Ermenistan'daki Ermeniler'e karşılıklı göç serbestisi getirildi. Gümrü Antlaşmasının Önemi TBMM'nin ilk askeri zaferi
sonunda imzaladığı ilk siyasal başarıdır. 1878 Berlin Antlaşması ile
kaybedilen Kars ve dolayları yeniden kazanıldı. Doğu Anadolu'daki Ermeni
hayalleri son erdi. Ermeniler'in çekilmesi ile
Gürcistan ile komşu olundu. Mart 1921'de Gürcistan ile
yapılan antlaşma ile Ardahan, Artvin ve Batum, Türkiye'ye bırakıldı. Güney Cephesi, Halk Direnişleri ve Batı Cephesi
Savaşları Güney Cephesi ve Halk Direnişleri Mondros Mütarekesi'nden
sonra, Adana, Antep, Maraş ve Urfa Fransızlar'ca işgal edilir. Fransızlar bölge halkına
Ermenilerle birlikte saldırılarda bulunur. Halk topluca direnişe geçer. Kuva-yı Milliye ve bölge
halkının mücadelesi sonunda; 11 Şubat 1920'de Maraş 10
Nisan 1920'de Urfa düşman işgalinden kurtulur. I. İnönü Savaşı (10 Ocak 1921) Yunanlılar, 22 Haziran
1920'de Eskişehir'i alarak, Ankara'ya kadar ilerleyip, milli hareketi ortadan
kaldırmak için harekete geçti. Bu arada düzenli ordu, Çerkez
Ethem isyanı ile uğraşmaktaydı. Yunan ilerleyişi 10 Ocak
1921'de durduruldu ve geri çekilmeleri sağlandı. I. İnönü Savaşı'nın Sonuçları 1. Yunanlılar ilk kez düzenli
bir ordu ile karşılaştı. 2. Yeni kurulan düzenli ordu
ilk zaferini kazandı. 3. Halkın TBMM'ye olan güveni
arttı. 4. Askere alma işleri
kolaylaştı, asker kaçakları sorunu çözüldü. 5. İtilaf Devletleri arasında
anlaşmazlık başladı. 6. İtilaf Deletleri Londra'da
bir konferans düzenlemeyi kararlaştırdı. 7. 1 Mart 1921'de Afganistan
Antlaşması imzalandı. 8. 16 Mart 1921'de imzalanan
Moskova Antlaşması ile Rusya TBMM'yi tanıdı. 9. 12 Mart 1921'de İstiklal
Marşı kabul edildi. Çerkez Ethem Çerkez Ethem adı ilk kez
İzmir Valisi Rahmi Bey'in oğlunu dağa kaldırıp fidye istemesi ile duyulmuştur.
İzmir'in işgalinden sonra; bir süvari birliği oluşturarak Salihli cephesinde
görev almıştır. Oluşturduğu bu birlik ile Kurtuluş Savaşı'nın ilk yıllarındaki
iç isyanların bastırılmasında, özellikle Ahmet Anzavur, Bolu ve Yozgat
ayaklanmalarında, önemli görevler almıştır. Ancak giriştiği hareketlerde
çok şiddetli davranması, suçlu saydıklarını kendine göre cezalandırması,
halktan keyfi para toplaması ve her şeyden önemlisi, düzenli ordu çatısı
altında yer almayı red etmesi sonunu hazırlamıştır. Refet Bele tarafından 23
Ocak 1921 tarihinde biten izleme hareketinin sonucunda; Ethem, Yunanlılar ile 7
Ocak'ta yaptığı protokol uyarınca, 26 Ocak 1921'de onlara sığınmış ve
birliklerini dağıtmıştır. İlk başta İzmir'e götürülmüş, oradan da Atina'ya
geçmiştir. Kendisi ve yandaşları bu arada İstiklal mahkemesi tarafından gıyaben
idama mahkum edilmiş, 1938 affında yurda dönmemiş ve 1950'de Lübnan'da
ölmüştür. İstiklal Marşı'nın Kabul Edilişi Osmanlı Devleti'nin bir
"milli marşı" yoktu. Çünkü Osmanlı Devlet yapısı bir imparatorluk
özelliğindeydi ve çok sayıda ulusu içerisinde barındırıyordu. Bu durumda
devletin ulusçuluk ilkesini benimsemesi olanaksızdı. Ancak 23 Nisan 1920'de
TBMM'nin açılması ile birlikte Anadolu'da "milli bir devlet"
kurulmuştu. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı milli marş için yarışma açtı.
Bakan Hamdullah Suphi Bey, marşı Mehmet Akif (Ersoy) Bey'in yazmasını
istiyordu. TBMM, 12 Mart 1921'de Mehmet Akif Bey'in yazdığı şiiri İstiklal
Marşı olarak kabul etti. Londra Konferansı Londra Konferansı'nın Toplanma Nedenleri 1. Birinci İnönü Zaferi'nin
kazanılması. 2. Doğu'da Ermeniler'e karşı
başarılar kazanılması ve Gümrü Antlaşması'nın yapılması. 3. TBMM'nin içeride ve
dışarıda kazandığı başarılar. 4. Fransa ve İtalya'nın Sevr
Antlaşması'nı değiştirerek kabul ettirmek istemesi. TBMM Konferansa Nasıl Katıldı? İtilaf Devletleri konferansa
başta İstanbul Hükümeti'ni çağırdı. TBMM konferansa ayrıca bir
çağrı yapılırsa katılacağını bildirdi. İtalya'nın aracı olması
üzerine TBMM konferansa katılmaya karar verdi. TBMM'nin Londra Konferansı'na Katılmaktaki Amacı ; 1. Ankara Hükümeti ve yeni
Türk Devleti'nin resmen tanınmasını sağlamak. 2. Misak-ı Milli'yi dünya
kamuoyuna anlatmak. 3. Barıştan yana olduğumuzu
ispatlamak. Londra Konferansı'nın Sonuçları 1. TBMM hükümeti ilk defa
uluslararası bir kurulda yer aldı. 2. İtilaf Devletleri TBMM ile
Londra'da görüşmekle yeni Türk Devleti'ni hukuken tanımış oldu. 3. Londra Konferansı'nın
hemen ardından Rusya ile Moskova Antlaşması imzalandı. Hukuken Tanımak Hukuken tanımak bir devletin
varlığını kabul etmek anlamına gelir. Eğer bir devlet başka bir devletle resmi
temsilciler düzeyinde görüşmeyi kabul ederse, onu hukuken tanımış olur. Hukuken
tanınmak için karşıdaki devleti tanıdığına ilişkin bir belgenin düzenlenmesi
gerekmez. Sadece görüşmek hukuken tanımak için yeterlidir. Moskova Antlaşması Moskova Antlaşması'nın Hükümleri : 1. İki taraftan birinin
tanımadığı anlaşmayı diğeri de tanımayacaktır. 2. Sovyetler Birliği Misak-ı
Milli'yi tanıyacak. 3. Osmanlı Devleti ile Çarlık
Rusya arasında imzalanan antlaşmalar geçersiz olacak. 4. Sovyet Rusya Hükümeti
Kapitülasyonların kalktığını kabul edecek. 5. İki devlet aralarındaki
ilişkileri geliştirerek ekonomik ve mali antlaşmalar yapacaklar. 6. Kars, Ardahan ve Artvin
Türkiye'ye bırakılacak, Batum ise Gürcistan'a verilecek. 7. Boğazlar konusunda ayrı
bir konferans toplanacak ancak bu konferansta Türkiye'nin İstanbul üzerindeki
egemenliğini tehdit eden bir karar alınamayacak. 8. Sovyet Rusya, elinde
bulunan esirleri üç ay içerisinde iade edecek. Moskova Antlaşması'ndan Önce Sovyet Rusya ile
İlişkiler Sovyet Rusya'nın Birinci
Dünya Savaşı'ndan çekilmesinden sonra İtilaf Devletleri yeni kurulan devleti ve
onun rejimini tanımadılar ve Rusya'daki çarlık yanlılarının ayaklanmalarını
desteklediler. Soveyet Rusya yeni rejimi yaşatmak için güney sınırlarının
güvenliğini sağlamak zorundaydı. Bu nedenle de Anadolu'daki hareketi
desteklemeye başladı. Rusya Haziran 1920'de Misak-ı Milli'yi tanıdığını
açıkladı. Birinci İnönü Zaferi'nden sonra da TBMM ile Moskova Antlaşması'nı
imzaladı. Moskova Antlaşması'nın Sonuçları : 1. Bu antlaşma ile Rusya
TBMM'yi tanıyan ilk büyük devlet oldu. 2. Rusya Misak-ı Milli'yi
tanıyan ve kapitülasyonların kalktığını kabul eden devlet oldu. 3. Rusya, Ermenistan'dan
sonra Sevri tanımayan ikinci devlet oldu. 4. Rusya Osmanlı Devleti ile
ilişki kurmayacağını kabul etmekle Osmanlı Devleti'nin sona erdiğini kabul
etti. 5. Doğu Cephesi'ndeki
birlikler, Batı Cephesi'ne kaydırıldı. II. İnönü Savaşı İtilaf Devletleri Sevr'i
kabul ettirmek için Yunan ordusunu teşvik etti. Yunan ordusu, 23 Mart 1921'de
iki koldan saldırıya geçti. Yunan ilerleyişi 1 Nisan
1921'de, Türk ordusunun geri püskürtmesi ile son buldu. Batı Cephesi, Kars ve Ankara Antlaşmaları Kütahya - Eskişehir Savaşları İnönü Savaşları'nda Türk
ordusuna yenilen Yunanlılar, 10 Temmuz 1921'de saldırıya geçti. Yunan ordusu,
Afyon, Kütahya, Eskişehir hattını işgal ederek Ankara'ya doğru ilerledi. 25 Temmuz 1921'de Türk
ordusu, Yunan ilerleyişini durdurdu. Yunan ordusunun ilerleyişi Ankara'da
endişe yarattı. Başkomutanlık Yasası Yunanlıların Ankara'ya doğru
ilerlemesi, mecliste korkulara yol açtı. Bazıları bu olaydan Mustafa Kemal'i
suçlu bulurken, kimileri ise Mustafa Kemal'in ordunun başına geçmesini savundu. 5 Ağustos 1921'de TBMM,
Mustafa Kemal'i başkomutan olarak atadı. Mustafa Kemal'e üç ay süreyle
Meclisin savaş ile ilgili olan yetkileri de devredildi. Tekalif-i Milliye Mustafa Kemal, Meclis
yetkilerini kullanarak ordunun ihtiyacı olan gıda maddesi ve çeşitli
malzemelerin sağlanabilmesi için Tekalif-i Milliye emirlerini çıkartırdı. Tekalif-i Milliye Emirleri
ile Yunan ordusunun saldırısına karşı koyacak olan ordunun ihtiyaçlarının halk tarafından
karşılanması amaçlanmıştı. Tekalif-i Milliye Emirleri 1. Her ev, aile birer takım
çamaşır, birer çift çorap, çarık hazırlayıp ulusal vergi komisyonuna
verecektir. 2. Ticaret adamlarının ve
halkın elinde bulunan her çeşit kumaş, bez, yapağı, pamuk, tiftik, kösele,
meşin, ip, papuç, başlık gibi giyim kuşama yönelik nesnelerin yüzde kırkına,
sonradan ödenmek üzere el konacaktır. 3. Ticaret adamları ve halkın
elindeki her türlü yiyecek maddesinin yüzde kırkına sonradan ödenmek üzere el
konulacaktır. 4. Herkes elinde kalan her
türlü taşıma araçlar ile savaş araç ve gereçlerini ayda bir kez 100 kilometre
taşıyacaktır. 5. Ordunun yiyecek ve
giyeceği için yararlı olabilecek tüm sahipsiz mallara el konacaktır. 6. Halkın elindeki tüm silah
ve cephane üç gün içerisinde orduya teslim edilecektir. 7. Ülkede bulunan her türlü
makineli araç ve gerecin yüzde kırkına el konacaktır. 8. Ülkedeki bütün demirci,
dökümcü, nalbant, terzi, marangoz gibi zanaatkarlar ordu buyruğunda
çalışacaktır. Sakarya Savaşı Yunanlılar 14 Ağustos 1921'de
yeniden saldırıya geçti. Kütahya, Eskişehir ve Afyon'u
işgal etti. Mustafa Kemal, Tekalif-i
Milli'ye Emirleri ile, orduyu bir ay gibi bir sürede Sakarya Savaşı'na hazır
duruma getirdi. Mustafa Kemal bu savaşta ilk
defa başkomutan olarak görev yaptı. 12 Eylül 1921'de saldırıya
geçen Türk ordusu Yunanlılar'ı bozguna uğrattı. Sakarya Savaşı'nın Sonuçları Türk ordusunun zaferi ile
biten Sakarya Savaşı'nda Yunan ordusunun saldırı gücü kırıldı. Savaş sonunda, Yunanistan'ın
Türk topraklarını ele geçirme umudu sona erdi. Savaş sonunda, TBMM Kars ve
Ankara Antlaşmalarını imzaladı. 19 Eylül 1921'de, TBMM
tarafından Mustafa Kemal'e mareşallik ve gazilik ünvanı verildi. Bu savaştan sonra İtilaf Devletleri
arasındaki birlik bozuldu ve yolları ayrılmaya başladı. Kars Antlaşması Sakarya Zaferi ile TBMM'nin
dış dünyadaki itibarı ve otoritesi artmıştı. Bu savaşla Yunan ordusunun
saldırı gücü kırılmış ve savunmaya geçmek zorunda bırakılmıştı. Yunanistan'ın Türk
topraklarını ele geçirme umudu sona ermişti. Ermenistan, Azerbaycan ve
Gürcistan TBMM'ni tanımaya karar verdi. 13 Ekim 1921'de, TBMM ile
Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan arasında Kars Antlaşması imzalandı. Kars Antlaşması Maddeleri 13 Ekim 1921 tarihinde
imzalanan Kars Antlaşması ile Tarafların birbirlerine zorla
benimsetilmek istenen antlaşmaları kabul etmemesi, Boğazların ticarete açılması
ve İstanbul'un güvenliğinin sağlanması, İki tarafın da topraklarında
oturan vatandaşlarına ayrım yapmadan davranması ve asker-sivil tutukluların
affedilmesi kararlaştırılmıştı. Kars Antlaşması ile doğu
sınırımız kesin şeklini aldı. Ermenistan, Gürcistan ve
Azerbaycan Türkiye'yi tanıdıklarını bildirmişlerdi. Ankara Antlaşması Mondros Mütarekesi'nden sonra
Fransızlar Güney Anadolu'nun bir bölümünü işgal etti. Fakat bölge halkının direnişi
sonucu Fransızlar çekilmek zorunda kaldı. 20 Ekim 1921'de Fransa ile
TBMM hükümeti arasında Ankara Antlaşması imzalandı. Ankara Antlaşması Maddeleri 20 Ekim 1921'de imzalanan
Ankara Antlaşması ile; Türkiye ile Fransa arasındaki
savaşın sona ermesi ve tarafların kuvvetlerini yeni sınırlara çekmesi, Savaş tutsaklarının
karşılıklı olarak serbest bırakılması, Azınlık haklarının korunması, İstanbul bölgesi için yeni
bir yöneti şeklinin belirlenmesi, Türkiye - Suriye sınırı,
İskenderun - Hatay bölgesi dışta kalacak bir şekilde çizilmesi, İskenderun - Hatay bölgesinde
özel bir yönetim kurularak, buradaki Türk halkının kültürel alanda özgün olması
ve Türkçe'nin resmi dil olarak kalması, Süleyman Şah'ın Caber
Kalesi'ndeki mezarının Türk toprağı olarak sayılması kararlaştırıldı. Ankara Antlaşması'nın Sonuçları Bu Antlaşma ile Fransa,
TBMM'yi resmen tanıdı. Avrupa'da Türkiye'ye karşı
oluşturulan blok parçalandı. Güney cephesi kapandı ve
Fransa ile savaş durumu sona erdi. Fransa işgal ettiği güney
illerimizden çekildi. Ankara Antlaşması ile bugünkü
Suriye sınırımız, Hatay ve İskenderun hariç olmak üzere, kesin şeklini aldı. Fransızların bölgeden çekilirken
bıraktıkları silah, cephane ve uçak ile Türk ordusunun gücü biraz daha arttı. Ankara Antlaşması ile Fransa
Misak-ı Milli'yi tanımış oldu. Büyük Taarruz ve Mudanya Ateşkes Antlaşması Büyük Taarruz Büyük Taarruz ve Zafer 26 Mart 1922'de İtilaf
Devletleri, Sevr Antlaşması'nda birtakım değişilikler yaparak barış önergesinde
bulunmuşlardı. Misak-ı Milli'ye ters düşen bu önerge TBMM tarafından reddedildi. Mustafa Kemal, Yunan ordusuna
kesin ve son bir darbe indirmek için orduyu savaşa hazırladı. Doğudaki ve Güneydeki
birliklerin tamamı Batı Cephesi'ne aktarıldı. Tekalif-i Milliye emirleri
yeniden yürürlüğe girdi. TBMM, 20 Temmuz 1922'de
Mustafa Kemal'in başkomutanlığını süresiz olarak uzattı. 26 Ağustos 1922 sabahı
Mustafa Kemal'in Kocatepe'den verdiği emirle Büyük Taarruz başladı. 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar
Meydan Savaşı kazanıldı. 9 Eylül 1922'de Türk Ordusu İzmir'e
girdi. Büyük Taarruz'un Sonuçları 1. Anadolu Yunan İşgalinden
kurtuldu. 2. Mudanya Ateşkes Antlaşması
imzalandı ve Kurtuluş Savaşı'nın asker cephesi kapandı, siyasi cephesi açıldı. 3. Saltanat kaldırıldı. 4. Lozan Antlaşması
imzalandı. Mudanya Ateşkes Antlaşması Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın Sebepleri Büyük Taarruz ile Batı
Anadolu işgalden kurtulmuştu. Boğazlar ve Trakya hala
düşman işgalinde idi. Türk ordusunun bu bölgeleri
kurtarmak amacıyla harekete geçmesi üzerine İngilizler Ankara Hükümeti'ne barış
önerisinde bulundu. 3 Ekim 1922'de Mudanya
görüşmelerine başlandı. Görüşmeler Türkiye,
İngiltere, İtalya ve Fransa arasında yapıldı, Yunanistan katılmadı. Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın Maddeleri 1. Türk - Yunan Savaşı sona
erecek, 2. Bu antlaşma'nın yürürlüğe
girmesinden sonra Yunan kuvvetleri Ege Deniz'inden Trakya ve Bulgaristan
sınırının kesiştiği yere kadar olan Meriç Nehri'nin sol kıyısına çekilecek, 3. Barış yapılıncaya kadar
Karaağaç ve Meriç'in sağ kıyıları ile demiryolları müttefiklerce işgal
edilecek, 4. Doğu Trakya, antlaşmanın
yürürlüğe girmesinden sonra 15 gün içerisinde Yunanlılar tarafından
boşaltılacak, 5. Bu boşaltmanın bitiminden
30 gün içinde Doğu Trakya Yunan memurları tarafından müttefik memurları
aracılığıyla Türk memurlarına devir ve teslim edilecek. 6. Barış yapılıncaya kadar
Türkler Doğu Trakya'ya asker sokmayacak ancak 8.000 Jandarma bulundurabilecek. 7. İstanbul ve Boğazlar
Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetimine bırakılacak, ancak Müttefik Kuvvetler
barış antlaşmasının imzalanmasına kadar İstanbul'da kalacak, 8. Antlaşma 14-15 Ekim gecesi
yürürlüğe girecek. Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın Sonuçları 1. Mudanya Antlaşması ile
Kurtuluş Savaşı'nın askeri cephesi kapandı, siyasi cephesi açıldı. 2. İstanbul ve Boğazların
TBMM'ye teslim edilmesi, Osmanlı Devleti'nin sona ereceğini ortaya koydu. 3. Doğu Trakya ve İstanbul
savaşsız ele geçirilmiş oldu. 4. Mudanya Antlaşması sonunda
Yunan yanlısı İngiliz Başbakanı Loyd George görevinden istifa etti. Konferansa Katılan Devletler Türk ordusunun İstanbul ve
Trakya'ya yönelmesi üzerine 27 Ekim 1922'de İtilaf Devletleri Lozan'da
yapılacak barış görüşmelerine TBMM hükümetini de çağırdı. Konferansa; İngiltere,
Fransa, İtalya, Japonya, Türkiye, Yunanistan, ABD, Romanya ve Yugoslavya, Rusya
ve Bulgaristan katıldı. Türkiye'yi temsilen; İsmet
Paşa başkanlığında, Rıza Nur ve Hasan Saka'dan oluşan Türk heyeti katıldı. TBMM'nin Türk Heyetinden İstekleri Taviz Verilmemesi Gereken Konular Nelerdi? Konferansa giden Türk
heyetinden, Avrupalı devletlere şu şartları kabul ettirmesi istendi : 1. Misak-ı Milli sınırları
içerisinde tam bağımsız bir Türk devletinin kurulması 2. Sınırların Misak-ı Milli'ye
uygun olması 3. Azınlıkların ayrıcalıklı
olmaması 4. Devlet borçlarının
ödenmesi şeklinin bağımsızlığa aykırı olmaması 5. Kapitülasyonların
kaldırılması 6. Boğazların statüsü
konusunun egemenlik haklarımızı gölgelemiyecek şekilde düzenlenmesi 7. Savaş tazminatının yeni
Türk Devleti'ne ödetilemeyeceği 8. Doğu sorununun kapandığı. Lozan Barış Görüşmelerinin Kesintiye Uğraması Lozan görüşmeleri devam
ederken aşağıdaki konularda çıkan anlaşmazlıklar görüşmelere 4 Şubat 1923'de
ara verilmesine neden oldu. 1. Lozan'da Yunanistan
Karaağaç'ı vermek istememesi, 2. Boğazlar konusunda ortak
bir görüşün oluşmaması, 3. İngilizler'in Musul'u
vermek istememesi 4. Osmanlı Devleti'ne ait
borçların bir kısmının Birinci Dünya Savaşı'ndan önce bizden ayrılan ülkelere
bölüştürülmesi konusunun Avrupalı devletlerce kabul edilmemesi. 5. Kapitülasyonların
kaldırılması 23 Nisan 1923'te görüşmelere
tekrar başlandı. 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış
Antlaşması imzalandı. Lozan Barış Antlaşması'nın Maddeleri 24 Temmuz 1923'de imzalanan
ve 143 maddeden oluşan Lozan Antlaşması'nın ana konuları şunlardı 1. Türkiye'nin sınırları meselesi Suriye Sınırı :
Fransa ile TBMM arasında imzalanan 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması'ndaki
hükümler aynen kabul edildi. Irak Sınırı :
Musul sorununun çözümü daha sonra Türk-İngiliz görüşmeleri ile çözümlenmesine
kara verildi. Yani Irak sınırı sorunu ve Musul konusu Lozan'da çözümlenemedi.
Lozan Antlaşması'nın bitiminden itibaren bu konu için 9 ay içerisinde Türkiye
ile İngiltere'nin görüşmeleri başlatmasına karar verildi. Batı Sınırı :
Doğu Trakya bize geri verildi. Karaağaç ve yöresi de Yunanistan'dan alınacak
savaş tazminatına karşılık olarak Türkiye'ye bırakıldı. İmroz ve Bozcaada
Türkiye'ye bırakıldı. Diğer adalar Yunanistan'ın oldu. Anadolu'ya yakın olan
adaların silahlandırılması yasaklandı. Oniki Ada'nın İtalya'ya verilmesi kabul
edildi. 2. Kapitülasyonlar meselesi Adli, mali, ekonomik ve
yönetsel alanlarda yüzlerce yıl sürüp giden kapitülasyonlar tüm sonuçları ile
toptan kaldırılmıştır. Türkiye'deki yabancı tiacri kurumlar da, kısa bir geçiş
döneminden sonra Türk yasalarına uyacaktır. 3. Azınlıklar Sorunu Bütün azınlıkların Türk
uyruklu olduğu kabul edildi. Yani ülkede yaşayan herkesin Türkiye Devleti'nin
halkı olduğu ilkesi benimsendi. Hiç kimseye ayrıcalık verilmedi ve eşitlik
ilkesi benimsendi. Anadolu ve Doğu Trakya'daki Rumlar ile Yunanistan'daki
Türklerin değiştirilmesi öngörüldü. Ancak bu nüfus değişiminin Batı Trakya
Türkleri ve istanbul Rumlarını kapsamamasına karar verildi. Yani buralara
yaşayan insanlar yerlerinde kalacaktı. 4. Savaş Tazminatı Meselesi Lozan'da yabancılar Birinci
Dünya Savaşı nedeniyle Türkiye'den savaş tazminatı istemişler ancak bu kabul
edilmemiştir. Yunanistan ise Kurtuluş Savaşı'nda uluslar arası kurallara
uymadan tahribat yaptığı için savaş tazminatı ödemiştir. Ancak ekonomik durumları
iyi olmadığı ve ödeyecek güçlerinin bulunmaması nedeniyle Karaağaç yöresini
Türkiye'ye vermeyi kabul etti. 5. Devlet Borçları Meselesi Osmanlı Devleti ilk dış borcu
1854 yılında Sultan Abdülmecit zamanında aldı. Yüksek fazilerle alınan bu
paralar gelir getirmeyen bir şekilde kullanıldı. Yani çeşmeler, saraylar vs.
yapıldı. Daha sonra Sultan Abdülaziz zamanında da dış borçlanmaya devam edildi.
II. Abdülhamit 1881 yılında devletin borçlarını ödeyemediğini Avrupalı
devletlere duyurdu. Bunun üzerine aynı yıl, Osmanlı Devleti'nden alacağı olan
ülkelerin temsilcilerinden oluşan bir Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar Kuruluşu)
kuruldu. Osmanlı Devleti'nin orman, maden, tuz yatakları ve bazı gelir
kaynakları bu kuruluşun kontrolüne verildi. Bağımsızlığa aykırı olan bu
kuruluşu Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı sırasında tek taraflı olarak
kaldırdı. 6. Boğazların Statüsü Konusu Boğazların hangi devletin
egemenliği altında kalacağı konusunda ve statüsünün ne olacağı konusunda büyük
tartışmalar çıktı. Rus temsilcisi dahi öldürüldü. Sonuçta şu kararlar
benimsendi. a) Boğazlardan askeri olmayan
gemiler ve uçaklar barış zamanında geçebilecek. b) Askeri gemiler ve uçaklar;
barış zamanından Karadeniz'e doğru geçişte, Karadeniz'de sahili olan
devletlerden en güçlü donanmaya sahip bulunanından daha fazla gemi ve uçak
geçmeyecek. Bunun dışında savaş gemi ve uçaklarına geçiş serbest, savaş
zamanında sınırlama getirilebilecek c) Boğazların yönetimi için
başkanı Türk olan uluslar arası bir kurul oluşturulacak d) Sovyet Rusya Lozan
Antlaşması'nın sadece Boğazlarla ilgili bölümünü imzalamıştır. 7. İstanbul'un Boşaltılması Konusu Lozan Antlaşması Türkiye
Büyük Millet Meclisi tarafından onaylandıktan altı hafta sonra işgal kuvvetleri
İstanbul'dan gideceklerdi. Buna göre işgalciler 2 Ekim 1923'te İstanbul'dan
ayrıldılar. Lozan'da Çözülemeyen Konular Lozan Antlaşması'nın
imzalanmasına rağmen Türkiye'yi yakından ilgilendiren bazı konularda hala
pürüzler kalmıştı. Bu sorunlar şunlardı : 1. Musul Sorunu ve Türkiye-Irak Sınırı Sorunu Lozan'dan hemen sonra 1924
yılında Türk ve İngiliz Temsilcileri İstanbul'da Musul konusunu görüşmeye
başladı. Ancak İngiltere'nin burayı Türkiye'ye vermek istememesi üzerine
görüşmeler kesildi. 1925 yılı başlarında Türk ordusunun Musul'u bir askeri
harekatla almak istediği sırada İngilizlerin kışkırtması ile Şeyh Sait isyanı
çıktı. Bunun üzerine Türkiye uluslar arası gücün Musul'u bırakmayacağını anladı
ve içerideki sorunlarla uğraşmak için buradan vazgeçti. 1926 yılında Türkiye
ile İngiltere arasında imzalanan Ankara Antlaşması ile Musul'dan vazgeçtik. 2. Hatay Meselesi 20 Ekim 1921 Ankara
Antlaşması'na göre; İskenderun ve Hatay sınırlarımızın dışında kalıyordu. Ancak
1938'de önce Hatay Devleti kuruldu sonra da 1939'da Hatay meclisinin verdiği
kararla Hatay ve İskenderun Türkiye'ye katıldı. Böylece Lozan'dan sonra
Suriye-Türkiye sınırında bir değişme oldu. Lozan Barış Antlaşması'nın Önemi Türk Devleti Avrupa
Devletleri tarafından tanındı. Osmanlı'dan kalan sorunlar
çözümlendi. Egemenlğimizi ve bağımsızlığımızı
sınırlandıran pürüzler ortadan kaldırıldı. Sınırlarımız çizildi. Ermeniler'in Anadolu
üzerindeki istekleri sona erdi. Kapitülasyonlar kaldırıldı
böylece tam bağımsızlık yolunda en önemli adım atıldı. Osmanlı Devleti'nin sona
erdiği kabul edildi. Türk Devleti'nin diğer
devletlerle eşitliği kabul edildi. Doğu sorunu tamamen kapandı. Halkçılık ilkesi benimsendi
ve azınlık sorunu çözümlendi. |