Antalya Tasarım Grubu - Web Sitesi Tasarım | ATG - Antalya Tasarım Grubu Genel Bilgi Sayfaları | Geri İleri |
|
Antalya Tasarım Grubu - Web Tasarım, OEM ve Markalı Bilgisayar Satışı - Güvenlik Sistemleri - Teknik Servis Hizmeti İslamiyet'ten Önce Orta Asya'da Kurulan Türk
Devletleri Türkler'in İlk Ana Yurdu Türkler'in ilk ana yurdu Orat
Asya'da; Batı'da Hazar Denizi'nden Doğu'da Kingan Dağları'na, Kuzey'de Altay
Dağları'ndan Güney'de Hindukuş ve Karanlık Dağları'na kadar uzanan bölgedir. Bu bölge, coğrafi yapısı ve
iklim şartlarının da elverişli olması nedeniyle Türkler tarafından Ana Yurt
olarak tercih edilmiştir. Göçebe kültürünün sonucunda
şu durum ortaya çıkmıştır. Merkezi yapı güçlenememiş, Teşkilatçı özellik
gelişememiş, Mimari ve şehircilik ortaya
çıkmamış, Ekonomi, hayvancılığa dayalı
kalmış, Askeri yapıysa gelişmiştir. Türkler'in Orta Asya'dan Göç Etmenlerinin Nedenleri : Topraklarının tarıma
elverişsiz olması, Hayvanlar için otlakların
yetersiz olması, İklim koşullarının değişmesi
nedeniyle kuraklık ve şiddetli kış yaşanması, Türk boyları ve yabancı
kavimlerle yapılan mücadelelerdir. Asya Hun (Büyük Hun) Devleti Merkez Ötügen olmak üzere
Orhun ve Selenga nehirleri çevresinde kuruldu. Tarihte bilinen ilk Türk
devletidir. Devletin kurucusu ve ilk hükümdarı Teoman'dır. Çinlilere karşı seferler
yaptılar, Çinliler de bu seferleri durdurmak için Çin Seddi'ni yapmak zorunda
kalmışlardır. Teoman'ın oğlu Meta Han
döneminde; diğer Türk devletlerine de örnek olacak "onluk sistem"e
dayalı ilk düzenli Türk ordusu kuruldu. Asya Hun Devleti'nin Yıkılışı Mete Han'ın ölümünden sonra
oğulları ülkeyi iyi yönetemediler. Çin entrikaları ve bu
devletle yapılan savaşlar ülkeyi zayıflattı. İpek Yolu'nun Çin kontolüne
geçmesi nedeniyle Hun ekonomisi bozuldu. Artan Çin baskısı nedeniyle
ülke iyice zayıflayarak Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldı. Kavimler Göçü : Çin baskısından kaçan Kuzey Hunları,
M.S. 375'de Batı'ya göç etmeye başladılar. Hun göçleri sonunda Karadeniz'in
Kuzeyi'ndeki Germen kavimleri Batı'ya göç etti. Doğu Germen kavimlerinin göçü
sonucunda , Roma İmaparatorluğu, M.S. 395 tarihinde, Doğu ve Batı olmak üzere
ikiye ayrıldı. UYARI : Avrupa'ya ve
Anadolu'ya ilk Türk akını bu dönemde düzenlenmiştir. Bu akınlar Anadolu'ya
yerleşme ve yurt edinme amacı taşımamaktadır. Avrupa Hun Devleti M.S. 400'lerde başkent
Etzelburg olmak üzere Avrupa Hun Devleti kuruldu. Bu sırada Hun hükümdarı
Balamir'di. Avrupa Hunları'nın en ünlü
hükümdarı Attila'dır. Attila, 447 yılında büyük bir
ordu ile Doğu Roma (Bizans) üzerine yürüdü ve onları vergiye bağladı. 451 yılında Batı Roma
İmparatorluğu üzerine ve 452 yılında da İtalya üzerien iki büyük sefer yaptı. Göktürk Devleti 552'de Avarlar'a karşı isyan
ederek, Bumin Kağan önderliğinde Ötügen merkez olmak üzere kuruldu. Tarihte Türk ismini devlet
isimlerinde kullanan ilk topluluktur. Bumin Kağan'ın yerine geçen
Mukan Kağan zamanında devlet en parlak dönemini yaşadı. İstemi Yabgu döneminde Bizans
ile Sasani Devleti'ne karşı büyük mücadeleler yapıldı. Göktürk Devleti, Çin
entrikaları sonucu, 582 yılında Doğu ve Batı Göktürkler olarak ikiye ayrıldı. UYARI : Bu dönemde İpek Yolu,
Göktürk, Sasani ve Bizans Devletleri'ni karşı karşıya getirmiştir. İlk
Türk-Bizans ittifakı Sasaniler'e karşı bu dönemde olmuştur (571). Hedef
doğu-batı ticaretini ele geçirmektir. II. Göktürk (Kutluk) Devleti 682 yılında Kutluk Kağan
önderliğinde kuruldu. Ünlü hükümdarları Bilge Kağan
döneminde, vezirleri Kültigin ve Tonyukuk ile birlikte, en parlak dönemlerini
yaşadılar. Bilge Kağan'ın ölümünden
sonra zayıflayarak Basmil, Karluk ve Uygurlar'ın isyanı sonucu yıkıldılar. UYARI : Türk tarihinin ve
Türk edebiyatının ilk yazılı kaynağı olarak kabul edilen Orhun yazıtları bu
dönemde yazılmıştır. Bu yazıtlarda Göktürk Tarihi ve Türk Uygarlığı hakkında
önemli bilgiler verilmektedir. Uygur Devleti Yerleşik yaşamı benimseyen
ilk Türk topluluğudur. Budizm ve Maniheizm'i
benimsediler. Çin'den sonra matbaayı
geliştirerek ikinci kez kullanılan ve hareketli harfleri icat ettiler. 840 yılında Kırgız Türkleri
tarafından yıkıldılar. UYARI : Budizm ve Maniheizm
Uygurların hem mimari alanında hem de savaşçı özelliklerini kaybetmelerinde
etkili olmuştur. Kırgızlar, Uygurları yıkarak
Türk yurdunun Moğollar'ın eline geçmesine neden olmuşlardır. Bu yüzden Türk
tarihinde olumsuz anılmışlardır. Avarlar En ünlü hükümdarları Bayan
Kağan döneminde Doğu Roam İmparatorluğu üzerien bir çok sefer yaptılar. Sasanilerle birleşerek ilk
defa İstanbul'u kuşattılar fakat ele geçiremediler. Hristiyanlığı kabul eden Türk
topluluklarındandırlar. istanbul'u ikinci defa
kuşattılar fakat bundaki başarısızlıkları zayıflamalarına sebep oldu ve 805
yılında Franklar'ın saldırısı sonucunda yıkıldılar. UYARI : İslamiyet'i kabul
eden boylar bugünkü Kazan Türklerinin temelini oluşturur. Bulgarlar Orta Asya'dan ve Oğuzlar'dan
koparak Batı'ya göç eden kabilelerin birleşmesiyle oluştular. Bir kısım Bulgar Türkleri
Volga Nehri çevresine gelerek İdil (Volga) Bulgar Devleti'ni kurdular. Bu
devlet 1236 yılında Altın Ordu Devleti tarafından yıkıldı. Türk boylarına gelen diğer
Bulgar Türkleri burada Tuna Bulgar Devleti'ni kurdular. Tuna Bulgarları zamanla
Slavlaşarak ve IX. yüzyılda da Hristiyanlığı kabul ederek tarih sahnesinden
silindiler. Hazarlar Hazar Türkleri tarafından
Karadeniz'in kuzeyi ile Kafkaysa arasında kuruldu. Hz. Ömer ve Hz. Osman
zamanında İslam ordusu ile mücadele ettiler. Hazar Türkleri, Museviliği
kabul eden ilk Türk topluluğu olduklarından İslamiyet'in Avrupa'da
yayılmamasında etkili oldular. UYARI : Museviliği daha çok
merkez yönetiminde bulunanlar kabul etmişlerdir. Halk arasında ise daha çok
Hristiyanlık, Müslümanlık ve Şamanizm görülür. Macarlar Macar boyları Peçenek baskısı
sonunda bugünkü Macaristan'a yerleştiler. Avrupa'nın batısına ve
güneyine akınlar yaptılar. 995 yılında Germen Kralı'nın
karşı akını sonucunda büyük yenilgi aldılar. Bu tarihten itibaren yavaş
yavaş Hristiyanlaşarak kültürel özelliklerini kaybettiler. UYARI : Macarlar,
Hristiyanlığın Katolik mezhebini benimseyen tek Türk boyudur. Dinlerindeki
değişim devlet yapılarına yansımış, boylar birliğine dayalı siyasi yapıdan,
krallık sistemine dayalı bir yapıya geçmişlerdir. macarlar aynı zamanda,
Germenlerin Balkanlara inmesi ve Balkanlardaki Slavlarla kuzeydeki Slavların
birleşmesini engellemişlerdir. Peçenekler Göktürk ve Uygur
hakimiyetinde yaşadıktan sonra, X. yüzyılda Batı'ya göç ettiler. Macar ve Rus
tarihinde etkili oldular. XI. yüzyılda Hristiyanlığı
kabul ettiler. Malazgirt Savaşı'nda
Oğuzlarla birlikte Bizans ordusuda yer aldılar. 1091 'de Kıpçaklarla yaptıkları
bir savaşta yenildiler ve giderek dağıldılar. UYARI: Peçenekler, Bizans
ordusunda ücretli asker olarak görev almıştır. Bizans, Peçenekler'in bazılarını
da Anadolu'ya yerleştirmiştir. Kıpçaklar (Kumanlar) Kıpçaklar, XI. yüzyılın
başlarında Moğollar'ın baskısıyla Orta Asya'dan göç ederek Doğu Avrupa'ya
geldiler. Ruslarla büyük mücadeleler
sonucunda Ruslar'ın Karadeniz'e inmelerini engellediler. Zamanla ortadan kalktılar. UYARI : Kıpçakların Seyhun
Irmağı boylarında Oğuzlarla yaptıkları savaşlar, Dede Korkut Hikayeleri'ne konu
olmuştur. Oğuzlar Oğuzlar başta Selçuklu ve
Osmanlı olmak üzere daha bir çok Türk devletinin kurucuları olarak bilinirler. Göktürk Devleti yıkıldıktan
sonra Uygurların hakimiyeti altına girdiler. Uygurların yıkılmasından
sonra başkent Yenikent olmak üzere devlet kurdular. Malazgirt Savaşı'nda, Bizans
ordusunda yer aldılar. UYARI : Oğuzların tarihte
büyük devletlerin kuruluşunda etkili olmaları Türk toplulukları içinde en
önemli boy kabul edilmelerine neden olmuştur. Türk toplulukları içinde
İslamiyet'i kabul eden Oğuzlara "Türkmen" denilmiştir. Uzların bir kısmı
Hristiyanlığı kabul ederek Hristiyanlaşmışlar, Kafkasya'nın güneyine inen diğer
bir kısmı ise İslamiyet'i kabul ederek Müslümanlaşmışlardır. Türgeş Devleti I. ve II. Göktürk Devletleri
hakimiyetinde yaşadıktan sonra VII. yüzyılda Balasagun merkez olmak üzere
devletlerini kurdular. Sulu Kağan önderliğinde
Emevilerle uzun yıllar mücadele ettiler. Yerleşik yaşamı benimsediler
ve tarihte parayı kullanan ilk Türk topluluğu oldular. 766 yılında Karluklar
tarafından hakimiyetlerine son verildi. UYARI: İslamiyet'in Orta
Asya'da yayılmasını bir süre engellemişler böylece Orta Asya Türkleri'nin
Araplaşmasını önlemişlerdir. Karluklar VI. yüzyılda Doğu Göktürk
Devleti'ne bağlı olarak, Altay Dağları'nın batısında Kara İrtiş Nehri
boylarında yaşadılar. Talas Savaşı'nde
Müslümanlar'ın tarafını tutarak Orat Asya'nın Çinlileşmemesinde önemli rol
oynadılar. Talas Savaşı'ndan sonra
İslamiyet'i kabul ederek Müslüman olan ilk Türk boylarından biri oldular. Sabirler Ural Dağları'nın Güneyineve
Kuzey Kafkasya'ya yerleştiler. VI. yüzyıldan itibaren Doğu
Avrupa'ya kadar inerek bu bölgedeki Bizans ve Sasani Devleti ile mücadele
ettiler. 557 yılında Avarlarla
yaptıkları savaşta yenilip, bu tarihten itibaren gittikçe zayıflayarak tarih
sahnesinden silindiler. Sibirya bölgesi, Sibirlerin
bu bölgede yaşamalarından dolayı bu adı almıştır. İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Uygarlık Devlet Yönetimi Uygurlar dışında bütün Türk
Devletleri göçebe devlet şeklinde yaşamışlardır. Aileler obaları, obalar
boyları, boylar ise budunları meydana getirirdi. Devlet, hanedanın ortak malı
kabul edilirdi. Hakanın yetkileri
"Kurultay" denilen danışma meclisi ile sınırlandırılmıştı. UYARI : Bu durum Türk
devletlerinde taht mücadelelerine sebep olmuştur. Bu yüzden Türk devletleri çok
kısa sürelerde yıkılmıştır. Devlet kuzey-güney, doğu-batı, sağ-sol olmak üzere
ikiye ayrılırdı. Sağı hükümdarlar yönetirdi. Senede iki kez toplanan Kurultay
adı verilen bir meclis vardır. Boy beylerinden oluşurdu. Önemli kararlar
alınırdı. Kurultay, Türklerde askeri
yapıda demokrasinin olduğunu gösterir. Hukuk İslamiyet öncesinde kurulan
Türk devletlerinde yazılı hukuk kurallarına rastlanmaz. Genelde, sosyal hayatı
düzenleyen sözlü hukuk kuralları yani töreler baskındır. Devlet yapısında töreyi
uygulayan adalet teşkilatının başı hükümdardır. Töre hükümleri ile çok ağır
cezalar verildiği görülmüştür. Ordu İlk Türk devletlerinde
kadın-erkek her Türk asker sayılırdı. İlk düzenli Türk ordusu Asya
Hun İmparatoru Mete Han tarafından kuruldu. Ordunun başında başbuğ
denilen başkomutan bulunurdu. Türkler savaşlarda en çok
sahte ricat denilen geri çekilme taktiğini uygulayarak başarılı oldular. UYARI : Mete Han tarafından
kurulan ordu, Türk Kara Kuvvetleri'nin temeli olarak kabul edilmiş ve Çin,
Moğol, İran, Bizans ve Roma'yı da etkilemiştir. Din Tek bir tanrının varlığına
inanılmış, Tanrı'ya "tengri" adı verilmişti. Bu tanrı Gök tanrı olarak da
bilinmekteydi. Doğa da bir takım gizli
güçlere inanılırdı. Şamanizm yani iyi ruh ile
kötü ruhun varlığına inanılan bir inançta yaygındı. Öldükten sonra yaşama inanç
vardı. UYARI : İslamiyet öncesi
Türklerde görülen tek Tanrı inancı, İslamiyet'in kabul edilmesinde etkili
olmuştur. Bu Türklerde öldükten sonra yaşama inanılır, mezarlara Balbal'lar
dikilirdi. (Balbal, öldürülen düşman sayısı kadar dikilirdi.) Ekonomik Hayat Bozkır kültürünün bir sonucu
olarak göçebe ve yarı göçebe bir hayat sürmüşlerdir. Göçebe hayatın bir sonucu
olarak hayvancılık zorunlu geçim kaynağı olmuştur. Bununla birlikte balıkçılık,
tarım ve yağmacılık da ekonomik hayatta önemli yer almıştır. Dil ve Edebiyat Türklerde görülen en eski dil
Göktürkçe ve alfabe olarak da Göktürk alfabesidir. VII. yüzyılda Göktürkler
tarafından Göktürk alfabesi ile yazılan Orhun kitabeleri bilinen en eski Türk
yazıtları olarak kabul edilir. Uygurlar da Uygur alfabesini
kullanmışlar ayrıca hareketli harfleri bulmuş ve matbaayı kullanmışlardır. Bilim ve Sanat Oniki hayvanlı Türk takvimini
meydana getirmişlerdir. Bilim adamlarından meydana
gelen ve Keneş Meclisi adı verilen bir meclisi meydana getirmişlerdir. Göçebe hayat sürdükleri için
taşınabilir sanat eserleri olarak kemer, kılıç, at koşumu gibi el sanatları ile
uğraşmışlardır. Uygurlar döneminde Maniheist
mabetler yapılmış, mezar anıtları ve saray yapılarına da rastlanmıştır. Dünyanın Durumu Arap Yarımadası'nın kuzeyinde
Bizans İmparatorluğu, Doğu'da Sasani Devleti, Mısır'da Romalılar, Orta Asya'da
Göktürk Devleti, Avrupa'da Kavimler Göçü sonrasında Batı Roma İmparatorluğu
yıkılmıştı. Arap Yarımadası'nın Durumu Arap yarımadası; Uzak Doğu,
Afrika ve Akdeniz ülkeleri arasındaki ticaret yolu üzerinde köprü görevi
yapmaktaydı. En yaygın din çok tanrılı
putperestlikti. Bu dinin en büyük putları
olan Lat, Menat, Hubel ve Uzza, Hz. İbrahim'in yapmış olduğu Kabe'de
bulunmaktaydı. Arap Yarımadası'nın en önemli
bölgesi; Mekke ve Medine'nin de içinde bulunduğu Hicaz bölgesiydi. Mekke'ye V. yüzyıldan
itibaren Hz. İsmail soyundan gelen Kureyş Kabilesi hakimdi. Hz. Muhammed'in Doğuşundan İlk Vahye Hz. Muhammed 570 yılında
Mekke'de dünyaya geldi. 25 yaşında Hz. Hatice ile
evlendi. 610 yılında Hz. Cebrail,
kendisine Kur'an-ı Kerim'in ilk ayetlerini getirdi. Ona ilk inananlar, eşi Hz.
Hatice, amcasının oğlu Ali, Mekke'li tüccarlardan Ebubekir ve azat ettiği
kölesi Zeyd'di. 621'de Medine'li 12 Müslüman
Hz. Muhammed'e biat etti. Hicret 622 yılında Mekke'li
Müslümanlar artan baskıdan kurtulmak ve İslamiyet'i yaymak amacıyla Mekke'den
Medine'ye göç ettiler. Medine'liler de Akabe
Biat'ından sonra Müslümanlar'ı kendi şehirlerine çağırmışlardı. Hicret sonunda İslamiyet daha
güvenli bir ortamda yayılma olanağı buldu. Hicret sonunda Medine halkı
üç gruba ayrıldı: Muhacirler, Ensar ve Yahudiler. Siyasi ve askeri bakımdan Hz.
Muhammed'in liderliği kabul edildi. Hz. Muhammed'in Savaşları Bedir Bedir savaşı Medineli
Müslümanlarla Mekkeliler arasında yapılan ilk savaştır. 624 yılında Bedir Kuyusu
çevresinde yapılmıştır. Savaş Müslümanlar'ın zaferi
ile sonuçlandı. Savaş sonunda, diğer İslam
Devletleri içinde örnek oluşturacak ganimet paylaşma geleneği başladı. Savaşta ele geçirilen Mekkeli
esirler, Müslümanlar'a okuma yazma öğretme koşuluyla serbest bırakıldı. Bedir Zaferi ile birlikte
bedir Kuyuları ve Şam ticaret yolu Müslümanlar'ın eline geçti. Uhud Bedir Savaşı'nın
Müslümanlar'ın zaferi ile bitmesi üzerine Ebu Süfyan komutasındaki Mekkeliler,
Bedir Savaşı'nın intikamını almak amacıyla 625 yılında Medine üzerine yürüdü. 700 kişiden olaşan İslam
ordusu da Uhud Dağı'nın olduğu yere geldi ve bu dağın eteklerine okçular
yerleştirip savaşa başlandı. Savaşı tam Müslümanlar
kazanmak üzereyken, okçuların yerlerini terketmeleri ile savaşın kaderi
Müslümanlar'ın aleyhine değişti ve islam ordusu ilk yenilgisini almış oldu. UYARI : Bu savaşın sonucu
İslamiyet'in yayılmasına engel olmadı. Müslümanlar Uhud Savaşı'nda yenilmesine
rağmen İslamiyet yayılmasını devam ettirmişti. Hz. Muhammed, Mekke ve Medine
arasında yaşayan kabilelerle iyi geçinerek Mekke'yi siyasi açıdan yalnız
bırakma politikası izlemiştir. Hendek Mekkeliler Uhud galibiyeti
ile istedikleri sonuca ulaşamamış, İslamiyet'in hızla yayılmasını
önleyememişlerdi. İslamiyet'i tamamen yok etmek
isteyen Mekkeliler, Ebu Süfyan komutasında yeni bir orduyla, 627 yılında Medine
üzerine yürüdüler. İran'lı Salman-ı Farisi'nin
önerisi üzerine şehrin etrafına hendek kazıldı. Mekkeliler alışık olmadıkları
bu savunma tekniği karşısında geri dönmek zorunda kaldılar. Hendek Savaşı Mekkeliler'in,
Müslümanlar üzerine son saldırısı oldu. Bu savaştan sonra Müslümanlar saldırı
gücü elde ederken Mekkeli müşrikler savunmaya çekildiler. Hudeybiye Barışı Müslümanlar hac vazifesini
yerie getirmek amacıyla 1500 kişiyle Mekke'ye doğru yola çıktı. Hudeybiye Kuyusu'na
gelindiğinde Mekkelilerle bir antlaşma yapıldı. Bu antlaşmaya göre; 1. Taraflar birbirleri ile 10
yıl süreyle savaşmayacaklar, 2. Arap kabileleri
istedikleri tarafa geçebilecekler ancak iki taraf da kendisine bağlı olan
kabileye askeri yardımda bulunmayacak, 3. Velisinin izni olmayan
Mekkeli bir genç, İslamiyet'i kabul etmesi halinde Medine'ye alınmayacak fakat
Müslümanlar'dan Mekke tarafına geçen olursa kabul edilecek, 4. Müslümanlar hac ziyaretini
ertesi yıl da yerine getirebileceklerdi. Hayber'in Fethi Hz. Muhammed, 629 yılında Şam
kervan yolu üzerinde bulunan Yahudi yerleşim yeri olan Hayber Kalesi'ne sefer
düzenledi. Hayber'de bulunan Yahudilerin
Şam ticaret yolunda Müslüman ticaret kervanlarına zrar vermesi ve Yahudilerin
Mekkelileri kışkırtarak Hendek Savaşı'na sebep olmaları nedeniyle kale
kuşatıldı. Kale kısa sürede
Müslümanlar'ın eline geçti ve Şam ticaret yolunun güvenliği sağlanmış oldu. Bu fetih sonunda Yahudilerden
ilk defa haraç vergisi alındı. UYARI : Bu fetihten sonra
Arabistan Yarımadası'nda Müslümanlar'a olumsuz etkide bulunabilecek önemli
Yahudi yerleşim bölgesi kalmadı. Hayber, Müslümanlar'ın
fethettiği ilk yerdir. Böylece İslam Devleti'nde fetih politikası başlamıştır. Mu'te Seferi İslamiyet'in ilk yıllarında
İslamiyet'e davet edilen Gassaniler, bu davet için gönderilen elçiyi
öldürmüşlerdi. 629 yılında bir Müslüman
keşif kolu Gassanilerce pusuya düşürülüp öldürülmüştü. Hz. Muhammed, Gassaniler
üzerine kalabalık bir ordu gönderdi. İslam ordusu Lut Gölü'nün
güneyinde Gassaniler'i himaye eden Bizans ordusu ile çarpıştı, savaş
Müslümanlar'ın aleyhine sonuçlandı. UYARI : Gassaniler Bizans'la
sınır komşusuydu. Gassaniler bu yüzden Bizans'ın etkisinde kaldıkları için
Hristiyanlığı kabul etmişlerdir. Mu'te Savaşı Müslümanlarla Bizans ordusu
arasında yapılan ilk savaş olarak kabul edilmektedir. Mekke'nin Fethi Hz. Muhammed, 630 ylında
büyük bir ordu ile Mekke üzerine yürüdü. Mekke üzerien yürümesinin
sebebi Mekkeliler'in Hudeybiye Barış Antlaşması'nın maddelerini ihlal
etmesiydi. Mekkeliler Hz. Muhammed'e
karşı koyamayacaklarını anlayınca, Müslümanlar önemli bir direnişle
karşılaşmadan şehre girdi. Hz. Muhammed Kabe'ye gelerek
bütün putları kırdırdı. Fetih'ten sonra Mekkeliler
kitleler halinde İslamiyet'i kabul etti. Huneyn Savaşı Mekke'nin fethinden sonra
civardaki bazı putperest kabileler, başta Havazin Kabilesi olmak üzere Mekke'yi
geri almak için 630 yılında Huneyn denilen yerde toplanmaya başlamışlardı. Hz. Muhammed büyük bir ordu
ile Huneyn Vadisi'ne yürüdü. Yapılan savaşta İslam ordusu
zafer kazandı. Bu savaşta putperestlere Taif
kenti yardım etmişti. UYARI : Huneyn Savaşı ile
Arap Yarımadası'ndaki son putperest tehlike önlendi. Taif Seferi Huneyn Savaşı'nda
Taifliler'in putperestlere yardım etmesi üzerine, Hz. Muhammed 630 yılında Taif
üzerine bir sefer düzenledi. Müslümanlar Taif Kenti'ni
kuşattılar, fakat surlarla çevrili kenti alamadılar. Ertesi yıl Taifliler elçi
göndererek İslamiyet'i kabul ettiler. UYARI : Böylece, Hz. Muhammed
döneminde Hicaz tamamen Müslümanlaştı. Tebük Seferi Bizans İmparatoru
Heraklius'un Arabistan üzerine büyük bir sefer yapacağı haberinin alınması
üzerine, Hz. Muhammed 631 yılında
30.000 kişilik bir ordu ile Bizanslıları durdurmak için yola çıktı. Tebük denilen yere
gelindiğinde haberin asılsız olduğu anlaşıldı. Tebük seferi sırasında,
bölgedeki bir çok Arap kabilesi İslamiyet'i kabul ettiği için, sefer
Müslümanlar açısından faydalı oldu. UYARI : Tebük Seferi ile
Gassaniler'in Müslüman olması ve Suriye fetihleri için ortam hazırlamıştır. Veda Haccı ve Hz. Muhammed'in Son Yılları Hz. Muhammed 632 tarihinde
hac görevini yerine getirmek için 125 bin kişilik bir toplulukla Mekke'ye
geldi. peygamber Müslümanlar'a
Kur'an'ın tamamlandığını bildirdi. Hz. Muhammed'in bu haccına
"Veda Haccı", okuduğu hutbeye de "Veda Hutbesi" denir.
Hutbede, Peygamber insanlara Allah'tan başka ilah olmadığını, kadınlara ve
kölelere iyi muamele edilmesini, Cahiliye Devri'nden kalma kan davalarından
vazgeçilmesini söyledi. Hz Muhammed Medine'ye
döndükten sonra hastalanarak 8 Haziran 632'de 63 yaşında vefat etti. Arap Yarımadası'nda
putperestliksona ermiş İslamiyet yayılmış, siyasal birlik sağlanmış, İslam
Devleti'nin temelleri de atılmıştı. Hz. Ebubekir Dönemi Hz. Muhammed'in ölümü üzerine
Hz. Ebubekir 632 yılında halife seçildi. Bu arada Arabistan'da bazı
kabileler dinden dönmüş,Yemen'de de yalacı peygamberler ortaya çıkmıştı. Halid Bin Velid komutasındaki
İslma ordusu Yemen'e gönderilerek yalancı peygamberler ortadan kaldırıldı. Başka bir İslam ordusu Irak
ve Suriye üzerine gönderildi. 634 yılında yapılan Yermuk
Savaşı ile Bizans orduları yenildi ve Suriye kapıları Müslümanlar'a açıldı. Hz. Ebubekirdöndeminde
Kur'an-ı Kerim'in ayetleri toplandı ve bir kitap haline getirildi. Hz. Ebubekir 634 yılında
hastalandı ve 63 yaşında vefat etti. UYARI : Hz. Muhammed'in
yaymış olduğu İslamiyet, Hz. Ebubekir döneminde iyice kökleşmiştir. Hz. Ömer Dönemi Hz. Ebubekir'in vefatı
üzerine 634 yılında Hz. Ömer halife seçildi. 635 yılında yapılan Ecnadin
Savaşı sonunda İslam orduları galip geldi ve Suriye Müslümanlar'ın denetimine
girdi. UYARI : Bu savaşla İran yolu
Müslümanlar'a açıldı. Suriye'nin yanı sıra Filistin
ve Kudüs de denetim altına alındı. UYARI : Suriye'nin denetim
altına alınması ile birlikte İslam dünyası Anadolu ile komşu olmuştur. 632 yılında Amr İbn-ül As
komutasındaki islam ordusu, Bizans'ın elinde bulunan Mısır'ı fethetti. UYARI : Mısır'ın alınması ile
İslamiyet ilk defa Kuzey Afrika'da yayılmaya başladı. Böylece, Bizans
İmparatorluğu'nun Kuzey Afrika'daki egemenliği sarsıldı. 634 yılında Ebu Ubeyde
komutasındaki İslam ordusu Köprü Savaşı'nda Sasanilere yenildi. Sa'd Bin Ebi
Vakkas komutasında yeni bir ordu , 636 yılında Kadisiye Savaşı'nda Sasani
ordusunu yendi ve bütün Irak'ı ele geçirdi. UYARI : Bu dönemde, Suriye,
Filistin ve Kudüs'ün Müslümanlar tarafından alınması ile Bizans'ın Orta
Doğu'daki varlığı sona erdi. Sasani ordusu, 642 yılında
yapılan Nihavend Savaşı ile tekrar yenildi. Bu savaş ile Sasani Devleti sona
erdi. Hz. Ömer Dönemindeki Teşkilatlanma Çalışmaları Hz. Ömer zamanında bir çok
fetihler yapıldığı için devlette teşkilatlanmaya olan ihtiyaç arttı. Teşkilatlanmada Sasani ve
Bizans etkisi görülür. Mali ve askeri özellik
taşıyan ilk "divan örgütü" kuruldu. Fethedilen yerler, ilk defa
yönetim birimlerine ayrıldı. Adli teşkilatlanmaya önem
verildi. İslam Devleti'nde ilk kadı bu
dönemde atandı. Hicri takvim düzenlendi. Hz. Osman Dönemi Hz. Ömer'in ölümü üzerine 644
tarihinde, Emevi soyundan Hz. Osman halife seçildi. Abdullah Bin Sa'd komutasında
İslam ordusu Tunus bölgesini aldı. Suriye valisi Muaviye, 649
yılında Kıbrıs, Rodos ve Girit'i fethetti. Azerbaycan'ın fethi tamamlandı. Trablusgarp, Tunus, Horasan
ve Harezm ele geçirildi. Kur'an-ı Kerim çoğaltıldı. UYARI : Bu, Kur'an-ın
değişmeden günümüze kadar gelmesini sağladı. Hz. Osman Emevi kökenli
olduğu için kendi sülalesinden olan kişileri devlet içinde önemli mevkilere
getirdi. UYARI : Bu durum İslam
dünyasında ileride ortaya çıkacak ayrılıklar için zemin oluşturmuştur. Hz. Osman, 656 yılında bir
ayaklanma sırasında öldürüldü. Hz. Ali Dönemi Hz. Osman'ın ölümü üzerine
Hz. Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Hz. Ali halife seçildi.
Hz. Ali'nin halifeliği Emeviler sülalesinin hoşuna gitmedi. 656 yılında iki taraf Kufe
şehri yakınlarında bir araya geldi. Yapılan savaşta Hz. Ali galip
geldi. UYARI :Bu olaydan sonra Hz.
Ali güvenlik gerekçesiyle devletin merkezini Kufe'ye taşıdı. Böylece, İslam
Devleti'nin merkezi ilk defa değişti. Hz. Ali, 657 yılında
Muaviye'nin üzerine yürüdü. Sıffin Savaşı'ndea
Muaviye'nin hile yapması üzerine sonuç alınamadı ve hakeme başvuruldu. UYARI : Bu savaş Müslümanlar
arasında yapılan ilk savaştır. Hakem Olayı Sıffin Savaşı'nda bir sonuç
alınamayınca taraflar, iki taraftan da seçilecek birer hakemin kararına
başvurmayı gerekli gördü. Hz. Ali'nin hakemi Ebu Musa el-Eş'ari,
Muaviye'nin hakemi ise Amr İbn-ül As oldu. Hakemler Muaviye'nin
entrikası sonucu onu halife seçti. Müslümanlar üç gruba ayrıldı. 1. Hz. Ali taraftarları;
Şiiler 2. Muaviye taraftarları;
Sunniler 3. Tarafsızlar (Hariciler) UYARI : Bu olayla İslam
dünyasında ilk ayrılıklar başlamış ve mezhep ayrılıklarının temeli atılmıştır. Hariciler'in ayaklanması
sonunda 661 yılında Hz. Ali öldürüldü. UYARI : Hz. Ali döneminde
Müslümanlar arasında yapılan savaşlardan dolayı fetihler durgun geçmiş ve Tunus
kaybedilmiştir. Muaviye Dönemi Hz. Osman zamanında Şam
valiliğine getirilen Muaviye, 661 yılında halife oldu. Muaviye Emevi Devleti'nin ilk
hükümdarıdır. Bu dönemde halifelik seçim
sisteminden çıkarılarak saltanat haline getirildi. İstanbul kuşatıldı fakat
alınamadı. UYARI : İslam tarihinde ilk
defa Emeviler İstanbul'u kuşatmıştır. Ölmeden önce oğlu Yezid'i
halife tayin etti ve böylece halifelik resmen saltanat haline geldi. Yezid Dönemi Muaviye 680 yılında öldükten
sonra yerine oğlu Yezid halife oldu. Kufeliler de Hz. Hüseyin'i
halife seçtiler. UYARI : Bu dönemde Kuzey
Afrka'nınfethi tamamlanmasına rağmen, Berberilerin ayaklanması ile bölge tekrar
elden çıkmıştır. Kuzey Afrika ancak Abdülmelik zamanında kontrol altına
alınabilmiştir. Yezid ve Hz. Hüseyin
taraftarları 681 yılında Kerbela denilen yerde karşılaştı ve Hz. Hüseyin ve
taraftarları, Yezid ordusu tarafından öldürüldü. İslamiyet toplumu bu olaydan
sonra Sunniler ve Şiiler olarak ikiye ayrıldı. Abdülmelik Dönemi Yezid'in 683 yılında ölmesi
ile II. Muaviye halife oldu. II. Muaviye, 685 yılında
halifeliği Abdülmelik'e bıraktı. Bizans, Kuzey Afrika, Anadolu
ve Hindistan üzerine seferler düzenlendi. UYARI : Bu fetihler sırasında
Kuzey Afrika'da yaşayan Berberiler kitleler halinde İslamiyet'i kabul etmeye
başladılar. Bizanslar, Kuzey Afrika'dan
tamamen çıkartılarak sınırlar, Atlas Okyanusu'na dayandırıldı. Arapça resmi dil oldu ve ilk
İslam parası olan sikke bastırıldı. UYARI : Böylece İslam
Devleti'nin ekonomisi Bizans ve Sasani etkisinden kurtulmaya başlamıştır. Velid Dönemi Abdülmelik'in 705 yılında
ölümü üzerine oğlu Velid halife oldu. Tarık Bin Ziyad komutasında
İspanya'ya geçildi. 711 yılında Kadisk'de Vizigot
ordusu yenilgiye uğratıldı. UYARI : Puvatya Savaşı (732)
ile Müslümanlar'ın Avrupa'daki ilerleyişi duruduruldu. Şarl Martel ile 732 tarihinde
yapılan Puvatya Savaşı'nda yenilindi ve İspanya'ya geri çekilindi. Emevi Devleti'nin Yıkılışı 1. Devlet yönetiminde meydana
gelen bozukluklar 2. Emeviler'in Arap
milliyetçiliği yaparak Müslümanlar arasında ikilik çıkarmaları UYARI : Bu politikalarından
dolayı İranlılar ve Türkler Emeviler'e karşı sürekli ayaklanmışlar ve
yıkılmalarında etkili olmuşlardır. Örnek olarak Horasan valisi Kuteybe Bin
Müslim'in isyanını verebiliriz. 3. Halifelerin, fetihlerde
ordunun başında bulunmayıp, saraya kapanmaları 4. Abbasoğulları'nın,
Emeviler aleyhinde propagandaları 5. Muaviye ve Yezid döneminde
Müslümanlar'a ve Hz. Muhammed'in soyundan gelenlere yapılan kötü muameleler 6. Şii ve Harici grupların
aleyhte çalışmaları Abbasi Hükümdarları Ebu'l Abbas Dönemi Abbasi Devleti, Hz.
Muhammed'in amcası Abbas'ın torunlarından Ebu'l Abbas tarafından 750 tarihinde
kuruldu. Abbasi hükümdarları, Emeviler
gibi Arap üstünlüğüne dayalı bir devlet kurmadılar. Ebu'l Musa, Haşimiye şehrini
devlet merkezi yaptı, iç karışıklıklarla uğraştı, kanlı bir şekilde siyasi
birliği sağladı. UYARI : Ebu'l Abbas, siyasi
birliği sağlarken yaptığı çalışmalar yüzünden "Seffah" (kan dökücü)
lakabını almıştır. Ebu Cafer El- Mansur Dönemi Ebu Cafer El-Mansur, 754
yılında halife oldu. 754 yılında Abbasi
Devleti'nin başkenti Bağdat'a taşındı. 751 yılında Çinlilerle Talas
savaşı yapıldı. Bu dönemde kültür hareketleri
oldukça ilerledi. Harun Reşit Dönemi Harun Reşit, 786 yılında
Abbasi Devleti'nin başına geçti. Bu dönem Abbasilerin en
parlak dönemi oldu. UYARI : Binbir Gece
Masalları'nda geçen Bağdat halifesi Harun Reşit'tir. Binbir Gece Masalları'nda
özellikle bu dönemdeki İslam hazinesinin zenginliği vurgulanır. Anadolu'ya akınlar yapıldı,
İstanbul kuşatıldı fakat başarılı olunamadı. Bu dönemde de iç isyanlar
sürdü. Me'mun Dönemi Harun Reşit'in ölümü üzerine
yerine oğlu Emin geçti. Kısa süre sonra yerine Harun
Reşit'in diğer oğlu Me'mun geçti. Mu'tezile Mezhebi bu dönemde
ortaya çıktı. Bu dönemde Antik Çağ Yunan
eserleri Arapça'ya çevrildi. UYARI : Arap-İslam Devleti
kültür ve sanat alanında dışarıdan (Helenizm'den) en çok bu dönemde
etkilenmiştir. Mu'tasım Dönemi Me'mun'un ölümü üzerine 833
yılında kardeşi Mu'tasım halife oldu. Bizans sınırlarında
"Avasım" denilen Türk ordugahları kurdurdu. UYARI : Avasım kentlerinin
oluşturulma nedeni; İslam dünyasına karşı Bizans saldırılarını kırmaktır. Mu'tasım'ın ölümü üzerine
merkez otorite zayıfladı. UYARI : Türkler'in sınır
boylarında, yerleşim yerlerinden uzak bölgelerde Emir'ül Ümera görevi verilerek
merkezden uzaklaştırılmasının ve ordugahlarda toplanmasının nedenleri savaşçı
özelliklerini kaybetmelerini önlemek ve merkezde tehlike oluşturmalarını engellemekti. Devlete bağlı Tavaif-i
Mülk'ler bağımsızlıklarını ilan etti. Abbasi Devleti'nin yıkılışı Abbasi Devleti'nin Yıkılma
Nedenleri Abbasi Devleti, Mu'tasım'ın
ölümü ile zayıfladı ve Moğollar'ın Bağdat'ı istilası ile yıkıldı. Selçukluların yıkılması ile
koruyucuları ortadan kalktı. Şiilerin ve Emevilerin
olumsuz çalışmalarından zarar gördü. Zayıflama döneminde
fetihlerin durgun geçmesi nedeniyle ekonomi zayıfladı. Moğol Hükümdarı Hülagu'nun
Bağdat'ı istilası ile Abbasi Devleti ortadan kalktı. Endülüs Emevi Devleti Abbasi Devleti yıkıldıktan
sonra Abdurrahman bin Muaviye tarafından Kurtuba merkez olmak üzere 756 yılında
kuruldu. Endülüs Emevi Devleti askeri
alanda değil, bilim ve kültür alanında ileri gitti. En parlak dönemini III.
Abdurrahman zamanında yaşadı. Endülüs Emevileri zamanında
yapılan Kurtuba Medresesi dünyanın en ünlü medresesidir. UYARI : Bu medrese Avrupa
Üniversiteleri'nin temelini oluşturmuştur. Buradan eski Yunan ve Roma dönemine
ait eserler hakkında da Avrupa'ya ilk bilgiler yayılmıştır. Franklar'ın saldırıları
sonucunda zayıfladı ve 1031 yılında yıkıldı. Endülüs Emevi Develeti'nden
sonra bölgede Beni Ahmer Devleti kuruldu. Beni Ahmer Devleti 1492'de
yıkıldı. Beni Ahmer Devleti Endülüs Emevi Devleti'nin
yıkılmasından sonra, Gırnata merkez olmak üzere kuruldu. Kısa sürede güçlenerek deniz
ticaret filosu kurdu. Elhamra Sarayı gibi büyük
eserlerle mimaride ilerledi. İspanya'da XV. yüzyılda
Hristiyan birliğinin kurulması ile Hristiyan saldırıları sonucunda yıkıldı. Böylece İspanya'da Müslüman
etkinliği sona erdi. Devlet Yönetimi Devletin başında bulunan
kişi, hem dini, hem de siyasi açıdan tüm yetkilere sahipti. İslamiyetin kurulduğu ilk
yıllarda, devlet başkanı Hz. Muhammed idi. Hz. Muhammed'den sonra devlet
başkanlığı görevi için halifeler seçildi. Halifeler, Hz. Muhammed'in
peygamberlik görevi dışındaki dünyevi bütün görevlerini yerine getirdiler. Hz. Ömer döneminde sınırların
genişlemesi ile devlet yapısında yenilikler yapılarak vali ve kadılar atanmaya
başlandı. Devlet hazinesi olarak
bilinen Beytül Mal oluşturuldu. Emeviler Dönemi'nde halifelik
babadan oğula geçmeye başladı. UYARI : Hz. Muhammed'in
ölümünden sonra ilk dört halife (Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali) seçimle
belirlenmiştir. Emeviler Dönemi'nde
sınırların genişlemesi ile yeni devlet görevlileri ortaya çıktı. Ordu Sınırların genişlemesi ile
ordu önem kazanmaya başladı. Hz. Muhammed ve Hz. Ebubekir
döneminde düzenli bir İslam ordusu yoktu. İslam Devleti'nde, eli silah
tutan her erkek asker olarak kabul edilirdi. İlk düzenli İslam ordusu Hz.
Ömer devrinde kuruldu. Abbasiler devrinde, Türkler
ve diğer milletler İslam ordusunda görev almaya başladı. Hz. Osman devrinde ilk defa
donanma kuruldu. Sosyal Hayat Sosyal hayata dair
düzenlemeler Kur'an-ı Kerim'den alınırdı. İslamiyette insanlar arasında
fark olmamasına rağmen, Emeviler Dönemi'nde Araplar kendilerini diğer
uluslardan üstün görmüşlerdi. Arap olmayan Müslümanlar ise
Mevali olarak adlandırılmıştı. Abbasiler döneminde Araplarla
Mevali eşit duruma geldi. İslam Devleti'nde, Hristiyan
ve Yahudiler'den oluşan topluma Ehl-i Kitap denir. Ehl-i Kitap haricinde
Müslüman olmayan kesime de Ehl-i Küfür denir. Müslüman olmayan bu toplumlar
haraç ve cizye vergileri verirdi. Ekonomik Hayat Ekonomi daha çok tarım,
hayvancılık, ticaret ve el zanaatlarına dayalıydı. UYARI : Abbasiler Dönemi'nde
el zanaatları ile uğraşanlar, Fütüvvet Birlikleri denilen meslek örgütleri
oluşturmuşlardır. Hayvancılığın gelişmesi ile
halı ve kilim dokumacılığı da gelişti. Seramik, cam işlemeciliği ve
dokumacılık da ilerledi. Ticaret, İslamiyet ile
birlikte Arap Yarımadası'nda oldukça hızlandı. En çok ticaretin yapıldığı
devlet Bizans'dı. İslam Devletleri'nde, devlete
ait gelirlere Beyt-ül Mal denir. Devlete ait gelir kaynakları
: 1. Savaş ganimetlerinin beşte
biri 2. Gayrimüslimlerden alınan
Haraç 3. Müslümanlar'dan alınan
Öşür 4. Gayrimüslümlerden alınan
Cizye 5. Maden, tuz, gümrük
gelirleri Emevi halifesi I. Velid
zamanında ilk İslam parası basıldı. Dil ve Edebiyat İslamiyet'te dil ve
edebiyatın kaynağı Kur'an-ı Kerim'dir. Arapça, Emevi halifesi
Abdülmelik zamanında resmi dil olarak kabul edildi. İslamiyet'ten önce, sözlü
edebiyat gelişmişken, Hz. Muhammed'in hayatını yeni nesillere aktarmak amacıyla
yazılı edebiyata da önem verildi. Düşünce hayatı Abbasiler ile
birlikte gelişmiştir. Bilim İslam medeniyetlerinde bilim;
İslami bilimler ve pozitif bilimler olmak üzere ikiye ayrılır. İslam bilimlerinin temeli
Kur'an-ı Kerim'dir. Tefsir : Kur'an-ı Kerim'in
ayetlerinin yorumlanması bilimidir. Hadis : Hz. Muhammed'in
söylediği sözler ve yaptığı işlerin bütününe hadis denir. Hadis biliminin önde
gelenlerinden biri Sahih-i Buhari'nin yazarı İmam Buhari'dir. Fıkıh : İslam hukukudur.
Temeli Kur'an-ı Kerim'dir. Kelam : İslam felsefesidir. Ünlü İslam bilginlerinden
başlıcaları; Razi, İbn-i Cemşit, Farabi, İbn-i Sina, İbn-i Rüşt, Biruni,
Taberi, Mesud-i, İbnül Esir ve İbn-i Haldun'dur. Sanat Sanat İslamiyet ile birlikte
büyük gelişme gösterdi. İslamiyet'in yayılması ile
İslam sanatında İran, Türk ve Bizans sanatlarının etkisi görüldü. İslam sanatı denince akla ilk
gelen, mimaridir. En önemli mimari eserler
arasında; Ömer Camii, El Ezher Camii, İbn-i Tulun Camii, El Hamra Sarayı ve
Kurtuba Camii sayılabilir. El sanatlarında; oymacılık,
kakmacılık, nakkaşlık, hat ve tezhip sanatları oldukça gelişti. Türklerin İslamiyeti Kabulü Türklerin İslamiyeti Kabul Etme Aşamaları Türkler ilk defa
Müslümanlarla Hz. Ömer zaamanında karşılaştı. Hz. Osman zamanında İran'ın
fethinin tamamlanması ile Türklerle Müslümanlar komşu durumuna geldi. Emeviler Dönemi'nde İslam
ordularının Maveraünnehir'i fethi bölgede bulunan Türk devletleri yüzünden
başarılı olamadı. Türklerin Müslüman Olma Nedenleri 1. Türkler'in doğuştan
savaşçı olmaları ve her Türk erkeğinin asker sayılması İslamiyet'teki cihat
anlayışı ile uyuşması 2. İslamiyet'in kendi dinleri
ile olan benzerliği 3. Türklerin sosyal
hayatındaki bir takım unsurların İslamiyet'te de olması Ekonomik Nedenler : 1. Türkler'in haraç ve cizye
vergisinden kurtulmak istemeleri 2. Abbasi ordusunda ücretli
askerlik yapmaları Siyasi Nedenler : 1. Türkler'in Çinlilere karşı
güçlü müttefik elde etmek istemeleri 2. Abbasilerin ılımlı
politikaları Talas Savaşı Nedeni : Çinliler ve
Arapların Orta Asya'yı denetim altına almak istemeleri. Çinliler, Orta Asya'yı
denetimleri altına almak amacıyla 747 yılında Türkistan'a sefer düzenledi. Abbasiler, Karluk, Yağma ve
Çiğil Türkleri'nin yardımı ile 571 yılında Talas'da Müslümanlar Çinlileri
yendi. Sonuçları : 1. Orta Asya Çinlileşmekten kurtuldu 2. Türkler, İslamiyet'i kabul
etmeye başladı. 3. Kağıt, matbaa, barut,
pusula gibi Çinlilerin geliştirdiği aletler, Müslümanlar tarafından öğrenilmeye
başlandı. UYARI : Kağıt, matbaa, barut
ve pusulanın tarih içinde el değişmesi şu şekildedir. Talas Savaşı Haçlı
Seferleri Çinliler ---------------------------> İslam Dünyası
--------------------> Avrupalılar Matbaa - Kağıt ---------->Rönesans - Reform Barut ----------------------->Feodalite'nin
Yıkılışı Pusula --------------------->Coğrafya Keşifleri Karahanlılar Merkez Balasagun olmak üzere,
840 yılında Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri tarafından kuruldu. Devletin kurucusu ve ilk
hükümdarı Bilge Kül Kadir Han'dır. 920 yılında Saltuk Buğra Han
zamanında İslamiyet'i kabul ettiler. UYARI : Karahanlılar,
İslamiyet'i resmi dini olarak ilk kez kabul eden Türk devletidir. Bu devlet
Türk kültürü ile İslam değelerinin sentezini yapmıştır. Türkler'in yaşadığı topraklar
üzerinde kurulan bir devlet olduğu için Türkçe'yi resmi dil olarak kabul
ettiler. 1042 yılında, Doğu
Karahanlılar ve Batı Karahanlılar olmak üzere ikiye ayrıldılar. Gazneliler Merkez Gazne olmak üzere, 963
yılında Alp Tekin tarafından kuruldu. Gazneliler, en parlak
devrini, ünlü hükümdarları Gazneli Mahmut zamanında yaşamıştı. UYARI : Gazneli Mahmut ,
İslamiyet'in koruuculuğunu yapan ilk Türk hükümdarı olmuştur. Bu yüzden Abbasi
halifesi kendisine "Sultan" ünvanını vermiştir. Gazneli Mahmut, Hindistan'a
toplam 17 sefer düzenledi. UYARI : Bu seferler sonucu
İslamiyet, Hindistan'da yayıldı. Bu durum ileride, bölgede kurulacak Türk-İslam
Devletleri için temel teşkil etti. Gazneliler döneminde ilk kez
İran topraklarına yerleşildi. 1040 tarihinde Gazneliler,
Dandanakan Savaşı ile Selçuklulara yenildi. Gazneliler, 1187 yılında
Gurluların isyanı sonunda yıkıldı. Samanoğulları Horasan merkez olmak üzere
875 yılında kuruldu. Devleti yönetenler İranlı,
yönetilenler Türk'tü. Samaoğulları Devleti, 999
yılında Karahanlılar ve Gazneliler tarafından yıkıldı. Tulunoğulları Mısır'da Abbasi halifesine
bağlı olarak, Ahmet bin Tulun tarafından 868 yılında kuruldu. Mısır'da kurulan ilk Müslüman
Türk devletidir. Suriye topraklarını ele
geçirerek, Orta Doğu bölgesine egemen olan ilk Türk devletidir. Tulunoğulları 905 yılında
Abbasiler tarafından yıkıldı. İhşitler (Akşidler) Mısır'da, Muhammed bin Toguç
tarafından 935 yılında kuruldu. Akşidler, Hicaz bölgesini ele
geçiren ilk Türk devletidir. Akşidler, 969 yılında
Fatimiler tarafından yıkıldı. Selçukluların Kökeni Selçuklular Oğuzların Kınık
Boyu'na mensuptur. Boyun başı olan Dukak Bey'in
ölümü üzerine boyun başına Selçuk Bey geçti. Kınık Boyu'nun Oğuz hükümdarı
ile arası açılınca Cend Bölgesine göç etti ve Samanoğlu Devleti'nin egemenliği
altına girerek İslamiyet ile tanıştı. Kınık Boyu'nun başına daha
sonra Tuğrul ve Çağrı Beyler geçti. Tuğrul ve Çağrı Bey Dönemi Tuğrul Bey, 1038'de Nişabur
Kenti'ni merkez yaparak Büyük Selçuklu Devleti'ni kurdu. Gazne Hükümdarı Sultan Mesut'u,
1040 tarihinde Dandanakan Savaşı'nda yendi. Abbas halifesinin yardım
istemesi üzerine, 1051'de Bağdat'a girdi. Selçuklular, bundan sonra
Anadolu'nun fethine başladı. Alp Arslan Dönemi Bizans İmparatorluğu'na bağlı
olan Kars'ı Ermeniler'den aldı. Malazgirt'te karşılaşan iki
ordu arasında, 1071 yılında çıkan savaşta Bizanslılar yenildi. Böylece Bizans
İmparatorluğu'nun İslam dünyası üzerindeki olumsuz baskısı sona erdi. Bu savaştan sonra Anadolu'ya
Türk yerleşimi hızlandı, Anadolu Türk Beylikleri kurulmaya başladı. Sultan Melikşah Dönemi İran asıllı vezir Nizamülmülk
devlet yönetiminde ona yardım etti. Alp Arslan döneminde başlayan
Anadolu ve Suriye'nin fethini tamamladı. Bu dönemde, ilk defa divan
teşkilatı kuruldu, ikta sistemi uygulandı. Vezir Nizamülmülk
"Siyasetname" adlı eseri yazdı. Dönemin sonlarına doğru
"Batınilik" mezhebi ortaya çıktı. Batiniler, 1092 tarihinde ilk
önce Nizamülmülk'ü daha sonra da Melikşah'ı öldürdü. Sultan Sencer Dönemi 1118'de tahta geçti ve iç
karışıklıklara rağmen devlete eski gücünü kazandırmaya çalıştı. 1141 tarihinde
Karahitaylar'la yaptığı Katvan Savaşı'nda yenildi. 1157 yılında Sultan Sencer'in
ölmesi üzerine Büyük Selçuklu Devleti yıkıldı. Malazgirt Savaşı (1071) ile
başlayan ve bugünkü sınırlarımız üzerinde, Türklerin kurduğu devletlerin
tamamının birden oluşturduğu Türkiye Tarihi'nin ilk bölümünü ilk Türkmen
Beylikleri oluşturur. Anadolu'da İlk Türk Beylikleri Danişmentliler Danişmentliler 1080 yılında
Sivas merkez olmak üzere kuruldu. Kurucusu Melikşah'ın
komutanlarından Danişmentoğlu Ahmet Gazi'dir. Bizanslılar'a ve Haçlılara karşı
mücadele etmişlerdir. Danişmenliler'in varlığına
1178 tarihinde Anadolu Selçuklu hükümdarı II. Kılıç Arslan son vermiştir. Saltuklular Saltuklular, 1072'de Erzurum
merkez olmak üzere kurulmuştur. Kurucusu Alp Arslan'ın komutanlarından
Ebulkasım Saltuk'tur. Haçlılar ve Gürcülerle mücadele etmişlerdir.
Saltukluların varlığına 1202'de Anadolu Selçuklu hükümdarı Rükneddin Süleyman
Şah son vermiştir. Mengücekliler Mengücekliler, 1080 tarihinde
Erzincan merkez olmak üzere kurulmuştur. Kurucusu Alp Arslan'ın komutanlarından
Mengücek Gazi'dir. Gürcülere ve Rumlara karşı mücadele etmişlerdir.
Mengüceklerin varlığına 1228 tarihindeAnadolu Selçuklu Hükümdarı Alaaddin
Keykubat son vermiştir. Artuklular Artuklular, 1102'de Harput,
Diyarbakır, Halep ve Mardin civarında kurulmuştur. Bu beyliğin Hasankeyf kolu
1102'de Diyarbakır'da kurulmuştur ve 1231'de Eyyubiler tarafından yıkılmıştır. Diğer kolu olan Harput kolu
1112'de Harput'ta kurulmuştur ve 1234'te Anadolu Selçuklu Devleti tarafından
yıkılmıştır. Diğer bir kolu olan Mardin kolu ise, 1108'de Mardin'de kurulmuştur
ve 1409'da Karakoyunlular tarafından yıkılmıştır. Çaka Beyliği Çaka Bey Devleti 1081
tarihinde İzmir'de kurulmuştur. Kurucusu Çaka Bey'dir. İlk denizci Türk devleti
olan bu beylik bazı Ege Adaları'na sahip olmuştur. Beyliğin kurucusu Çaka Bey,
İstanbul'u kuşatmak isteyince, Bizans'ın kışkırtmaları sonucu I. Kılıç Arslan
tarafından öldürtülmüştür. Çaka Beyliği 1093 tarihinde Bizans tarafından
yıkıldı. Böylece Batı Anadolu'dakiilk Türk egemenliği sona ermiş oldu. Anadolu Selçuklu Devleti Kuruluş Devri Büyük Selçuklu Hükümdarı
Melikşah tarafından Anadolu hükümdarlığına tayin edilen Kutalmış'ınoğlu
Süleyman Şah tarafından 1077 tarihinde kuruldu. Büyük Selçuklular'a bağlı
olan bu devletin başkenti İznik idi. Süleyman Şah, halife
tarafından onaylanarak "Sultan" ünvanı ile şereflendirildi. Süleyman Şah Dönemi 1077 tarihinde Anadolu
Selçuklu Devleti'ni kurdu. İlk önce Konya, Afyon,
Kütahya'yı alarak İznik'e kadar ilerledi. Tarihte ilk kez Boğaz'ın
Anadolu yakası Türkler tarafından kontrol altına alındı. 1086 yılında yapılan Habur
Savaşı'nda Suriye Selçuklu hükümdarı Tutuş'a yenildi ve öldü. UYARI : Boğazın Anadolu
yakası ilk defa kontrol altına alınmış ve Boğaz'dan geçen gemilerden gümrük
alınmıştır. I. Kılıç Arslan Dönemi Malikşah'ın ölümü üzerine Berkyaruk,
Süleyman Şah'ın oğlu Kılıç Arslan'ı 1092'de Anadolu hükümdarlığına tayin etti. 1096 yılında başlayan I.
Haçlı Seferi'nde, İznik ve Batı Anadolu Bizanslılara verildi. UYARI : Bu durum Bizans'ın
işine gelmiş, Türklere karşı savunmayı bırakıp taarruza geçmiştir. I. Kılıç Arslan, 1107
tarihinde Büyük Selçuklularla yaptığı savaşta Habur Irmağı'nda boğularak öldü. UYARI : İznik 'in
kaybedilmesi üzerine devletin merkezi Konya'ya taşınmıştır. Bu durum Türkler'in
Batı'ya ilerleyişini bir süre engellemiştir. I. Mesud Dönemi 1116 tarinde Aadolu Selçuklu
Devleti'nin başına geçti. Bir süre Danişmentlilere
bağlı olarak hareket etmek zorunda kaldı. 1147 tarihinde II. Haçlı
seferi başladı. Haçlılar bozguna uğratıldı. Sultan I. Mesut 1155
tarihinde vefat etti. UYARI : Anadolu'daki ilk
bayındırlık ve kurumlaşma hareketleri bu dönemde başlamıştır. II. Kılıç Arslan Dönemi I. Mesut'un 1155 tarihinde
ölümü üzerine oğlu II. Kılıç Arslan başa geçti. 1176 tarihinde
Miryakefalon'da Bizanslılar bozguna uğratıldı. UYARI : Bir daha Anadolu için
"Türkler'in işgali altındaki ülke" deyimi kullanılmadı. Miryakefalon'dan sonra Türkler'in
Anadolu'ya yerleşmesi kesinleşti. 1178 tarihinde Danişmenliler
Beyliği'ne son verildi. II. Kılıç Arslan, 1192
yılında öldü. Selçuklu tahtına Gıyaseddin Keyhüsrev geçti. Süleyman Şah Dönemi Rükneddin Süleyman, 1192
tarihinde tahta geçen Gıyaseddin Keyhüsrev'i tanımayarak, 1196 tarihinde başa
geçti. Bizans'ı vergiye bağladı,
Çukurova Ermenilerini Torosların güneyine çekilmeye zorladı. Saltuklu Beyliği'ne son
verdi. Süleyman Şah, 1204 tarihinde öldü. UYARI : Bu tarihten itibaren
Anadolu Selçukluları Gürcülerle komşu oldu. I. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi Süleyman Şah'ın 1204 yılında
ölümü üzerine tahta Gıyaseddin Keyhüsrev yeniden geçti. Karadeniz seferi sonunda
Trabzon Rum Devleti'ni yendi. Akdeniz seferi sonunda
Antalya'yı aldı. UYARI : Anadolu Selçukluları
ilk kez Akdeniz'e indi. Antalya ithalat ve ihracat yapılan yer haline geldi.
Ticareti geliştirmek amacıyla Venedik'le ilk defa ticaret anlaşması yaptı. İlk defa bir ticaret
anlaşması Venediklilerle bu dönemde yapıldı. Gıyaseddin Keyhüsrev 1211
tarihinde öldü. I. İzzeddin Keykavus Dönemi Gıyaseddin Keyhüsrev'in 1211
yılında ölmesi üzerine tahta geçti. Trabzon Rum İmparatorluğu'nu
yenerek Sinop'u fethetti. Böylece Anadolu Selçukluları
ilk defa Karadeniz'e ulaştı. Kıbrıs Krllığı ve Venedik
Cumhuriyeti ile ticaret antlaşmaları imzaladı. I. İzzettin Keykavus 1220
yılında öldü. Alaaddin Keykubat Dönemi İzzettin Keykavus'un 1220
yılında ölümü üzerine tahta geçti. Kırım'a bir donanma
göndererek Kırım'ın Suğdak Limanı'nı fethetti. UYARI : Anadolu Selçuklu
Devleti böylece ilk deniz aşırı sefer yapmış oldu. Karadeniz ticareti tam
güvenliğe kavuştu. 1228'de Mengücek Beyliğine
son verdi. 1230 tarihinde Yassı Çimen
Savaşı'nda Harzemşahları yendi. UYARI : Bu savaşın tek
olumsuz yönü Anadolu'yu Moğol istilasına açık hale getirmesidir. Bunun nedeni
Harezmşahların Anadolu Selçukluları ile Moğollar arasında tampon bölge
olmasıdır. Bu tampon bölge ortadan kalkınca Anadolu Moğollarla komşu oldu. I. Alaaddin Keykubat 1237
yılında bir ziyafet esnasında zehirlenerek öldü. Yıkılış Dönemi Alaaddin Keykubat'ın ölümü
üzerineoğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev tahta geçti. Asya'da başlayan Moğol
istilası bir çok Türkmen boyunun Anadolu'ya göç etmesine neden oldu. Baba İshak, 1240 tarihinde
devlete karşı ayaklandı. 1242 yılında Moğollar,
Anadolu'ya girdi. 1243 yılında Kösedağ
Savaşı'nda Selçuklular yenildi. II. Gıyaseddin'in ölümü
üzerine Rükneddin Kılıç Aslan tahta geçti. Memlük hükümdarı Baybars
Anadolu'yu Moğol baskısından kurtarmak için Anadolu'ya gelerek Moğolları
yenilgiye uğrattı. Anadolu Türk Beylikleri Malazgirt Savaşı (1071) ile
başlayan ve bugünkü sınırlarımız üzerinde, Türklerin kurduğu devletlerin
tamamının birden oluşturduğu Türkiye Tarihi'nin üçüncü bölümünü Anadolu Türkmen
Beylikleri oluşturur. Karamanoğulları Karamanoğulları Beyliği,
Oğuzların Afşar Boyu'ndan olup Karaman merkez olmak üzere 1256 tarihinde
kurulmuştu. Anadolu Selçuklu Devleti'nin
yıkılması üzerine Anadolu'da en güçlü devlet olmuşlardı. Karamanoğlu Mehmet bey
döneminde Türkçe'yi resmi dil olarak kabul ettiler. Anadolu Türk Birliği'nin
kurulmasında Osmanlılara karşı en çok mücadele eden beylik Karamanoğlu Beyliği
olmuştur. Yıldırım Bayezıt döneminde Osmanlılara katılan beylik, Ankara
Savaşı'ndan sonra tekrar bağımsız olmuş, Fatih Sultan Mehmet döneminde
etkisizleştirilerek, II. Bayezıt döneminde 1487 tarihinde yıkılmıştı. Germiyanoğulları 1299 yılında kurulan
Germiyanoğlu Beyliği'nin kurucusu Yakup Bey'dir. Kütahya civarında kurulmuştur.
Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra Anadolu'da en güçlü devlet
olmuşlardır. Ege ve Marmara kıyılarına kadar ilerlemişlerdi. Germiyanoğlu
Süleyman Şah Karamanoğullarına karşı topraklarını koruyabilmek amacıyla kızını
I. Murat'ın oğlu Bayezıt'a vermiş, çeyizx olarak da Kütahya, Simav, Emet ve
Tavşanlı'yı bırakmıştı. Germiyanoğlu Beyliğinin varlığına 1390 tarihinde
Yıldırım Bayezıt son vermişti. 1402 Ankara Savaşı'ndan sonra
yeniden kurulan beylik 1428'de Osmanlı Devleti'ne katıldı. Aydınoğulları Aydınoğulları Beyliği,
Germiyanoğulları Beyliği'ne bağlı komutanlardan Aydınoğlu Mehet Bey tarafından
Birgi merkez olmak üzere 1308 tarihinde kurulmuştur. Denzicilikte gelişen bu
beylik güçlü bir donanma oluşturmuştu. En ünlü denizcileri Gazi Umur Bey'dir. Aydınoğulları Beyliği 1390'da
Osmanlı Devleti'ne katılmıştı. 1402 Ankara Savaşı'ndan sonra
Cüneyt Bey tarafından yeniden kurulmuşsa da 1425 tarihinde II. Murat zamanında
Osmanlı Devleti'ne katılmıştır. Saruhanoğulları Saruhan beyliği,
Germiyanoğulları Beyliği'ne bağlı komutanlardan Saruhan Bey tarafından Manisa'da
kurulmuştu. Denizciliğe önem veren
Saruhan Beyliği, 1390 yılında Yıldırım Bayezıt tarafından ortadan kaldırılmış
Ankara Savaşı'ndan sonra yeniden kurulmuşsa da, Çelebi Mehmet döneminde tamamen
Osmanlılara katılmıştı. Karesioğulları Karesioğulları Beyliği,
Germiyanoğulları beylerinden olan Karesi Bey tarafından Balıkesir ve Çanakkale
çevresinde kurulmuştu. Denizcilikte oldukça ilerleyen Karesioğlu Beyliği 1345
yılında Orhan Bey tarafından ortadan kaldırılmıştır. Hamidoğulları Hamidoğulları Beyliği, Felekeddin
Dündar Bey tarafından 1300 yılında Uluborlu merkez olmak üzere kurulmuştur. Denizcilikle uğraşan
Hamidoğulları Beyliği Yıldırım Bayezıt zamanında Osmanlılara katılmasına rağmen
Ankara Savaşı'ndan sonra yeniden kurulmuş, 1423 yılında da II. Murat tarafından
yıkılmıştır. Eşrefoğulları Eşrefoğulları Beyliği,
Seyfeddin Süleyman tarafından Beyşehir merkez olmak üzere 1284 tarihinde
kurulmuştur. 1326 yılında İlhanlılar
tarafından ortadan kaldırılmıştır. Menteşoğulları Menteşoğulları Beyliği, Menteş
Bey tarafından Milas merkez olarak kurulmuştur. Denizcilikle uğraşan bu beylik,
Yıldırım Bayezıt zamanında 1391'de Osmanlılara katılmıştı. Ankara Savaşı'ndan
sonra yeniden kurulan beylik, II. Murat tarafından 1425'te tamamen ortadan
kaldırıldı. Candaroğulları (İsfendiyaroğulları) Diğer adı İsfendiyaroğulları
olan Candaroğulları Beyliği, Şemseddin Yaman tarafından 1292 yılında Sinop ve
Kastamonu civarında kurulmuştur. 1461 yılında Fatih Sultan
Mehmet tarafından ortadan kaldırılmıştır. Eretna Beyliği Eretna Devleti 1335 yılında
Uygur Türkleri'nden Eretna Bey tarafından Orta Anadolu'da kurulmuştur. Devletin
merkezi önce Sivas, sonra da Kayseri olmuştur. 1381 yılında Kadı Burhaneddin
tarafından yıkılmıştır. Kadı Burhaneddin Kadı Burhaneddin 1381 yılında
merkezi Sivas olmak üzere Kadı Burhaneddin Devleti'ni kurdu. Candaroğulları,
Karamanoğulları ve Taceddinoğulları ile mücadele eden Kadı Burhaneddin Devleti,
Timur tehlikesi karşısında Sivas halkının 1389 tarihinde şehri Yıldırım
Bayezıt'e teslim etmesi ile Osmanlı'ya katılmıştı. Dulkadiroğulları 1337 yılında Zeyneddin Karaca
Bey tarafından Elbistan'da kurulan Dulkadiroğulları Devleti, Osmanlılar'la,
Memlüklülerin arasını açan devlet olarak bilinir. Yavuz Sultan Selim tarafından
1515 Turnadağ Savaşı ile Osmanlı'ya katılmıştır. Bu beylik Osmanlı'ya
katılanson beylik olup, bu beyliğin alınmasıyla Anadolu'da Türk birliği
sağlanmış oldu. Ramazanoğulları Ramazanoğulları Beyliği,
Ramazan Bey tarafından 1353 yılında Adana ve çevresinde kurulmuştur. İlk önce
Memluk devletine bağlı iken Yavuz Sultan Selim ile birlikte Memlüklere karşı
savaşmış, bundan sonra da Osmanlı Devleti'ne bağlı bir beylik olarak
yaşamışlardır. 1608 tarihinde Osmanlı
Devleti'ne bağlı bir vilayet haline getirilmiştir. Orta Asya ve Yakın Doğu'da kurulan Diğer Müslüman Türk
Devletleri Diğer Müslüman Türk Devletleri Fatimiler Şii Müslümanlar tarafından
969 yılında Tunus'ta kuruldu. 969 yılında Mısır'ı alarak
Akşid devletine son verdiler. Abbas halifesine saldırılarda
bulunması üzerine Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey tarafından Suriye'den
çıkarıldılar. Haçlı saldırılarına karşı
koyamayan Fatimiler, 1171 yılında Selahaddin Eyyubi tarafından yıkıldı. UYARI : Batıni mezhebinden
olan Fatimilerin 972'de kurdukları El-Ezher medresesi dönemin en önemli eğitim
kuruluşudur. Eyyubiler Mısır'da, 1174 tarihinde
Selahaddin Eyyubi tarafından kuruldu. Selahaddin Eyyubi, Filistin,
Suriye, Irak ve Yemen'i fethetti. Selahaddin Eyyubi, Haçlılarla
büyük savaşlar yaptı. Haçlıların elinden Kudüs'ü
geri aldı. Eyyubi Devleti, 1250 yılında
Kölemen komutanlarından Aybeg tarafından yıkıldı. Memlük Devleti 1250 tarihinde Aybeg Türkmeni
tarafından Mısır'da kuruldu. Haçlılar ve Moğollarla büyük
mücadeleler yaptılar. Abbasi halifeliğinin
koruyuculuğunu üstlendiler. Ayn-ı Calud Savaşı ile Memlük
hükümdarı Baybars, Mısır ve Avrupa'yı Moğol istilasından kurtardı. Hicaz, Filistin ve Suriye'de
egemen olna Memlüklüler bahrat yolu ticaretini ele geçirerek ekonomik yönden
güç kazandı. Anadolu üzerindeki emelleri
nedeniyle Osmanlılarla uzun süre mücadele ettiler. Memlüklüler, Yavuz Sultan
Selim'in Mısır seferi sırasında yapılan Merc-i Dabık ve Ridaniye Savaşları
sonunda yıkıldı. UYARI : Hükümdarlığın veraset
yoluyla geçmediği tek Türk devletidir. Memlük Sultanları komutanlar arasından
seçimle gelirdi. Harzemşahlar Merkez Gürgenç olmak üzere
1097 tarihinde Atsız tarafından kuruldu. Moğol saldırıları sonucunda
zayıfladılar. Anadolu Selçukluları ile
1230'da yaptıkları Yassı Çimen Savaşı'nda yenildiler. Moğol istilası sonrasında
topraklarını terkedip Selçuklulara sığındılar. UYARI : Selçuklulara bağlı
atabeylerden imparatorluğa dönüşen tek devlettir. Moğol İmparatorluğu 1196 yılında Temuçin, yani
Cengiz Han tarafından başkent Karakurum olmak üzere kuruldu. Cengiz Han 1227 yılında öldü. Cengiz Han ölmeden önce eski
bir Türk geleneğine uyarak topraklarını oğulları ve torunları arasında
paylaştırdı. UYARI : Moğollar (Cengiz Han) Altınorda Hanlığı İlhanlılar
Çağatay Hanlığı Kubilay Hanlığı (1256 - 1502) (1256-1335)
(1227 - 1370) (1206-1368) (Hazar Denizi'nin (İran ve
Doğu (Türkistan) (Çin) Kuzeyinden Kırım'a Anadolu) kadar uzanan topraklar) Timur İmparatorluğu Timur tarafından 1335 yılında
Semerkant merkez olmak üzere kuruldu. 1401 yılında Karakoyunlu
Devleti'nin topraklarının büyük bir kısmını ele geçirdi. Karakoyunlu Hükümdarı Kara
Yusuf'un Osmanlı Devleti'ne sığınması üzerine Anadolu'ya girdi. 1402 yılında Çubuk Ovası'nda
Osmanlı Devleti ile Ankara Savaşı'nı yaptı ve Yıldırım Bayezıt'ı yendi. Timur'un ölümünden sonra
devlet parçalandı. UYARI : Bu dönem, ticaret ve
bilimde özenli gelişmelerin olduğu bir dönemdir. Astronomi alalında Uluğ Bey,
Edebiyat alanında Ali Şir Nevai ve Matematik alanında Ali Kuşçu gibi ünlü
isimler yetişti. Müslüman-Türk Devletlerinde Kültür ve Uygarlık Hükümdar ve Saray Devlet hanedanın ortak malı
olarak kabul edilirdi. Bu durum hükümdarın ölümünden
sonra taht kavgalarına sebep olur, devleti zayıflatırdı. Bazı Türk-İslam
Devletleri'nde hükümdar, Sultan sanını kullandı. İlk Türk-İslam Devletleri'nde
hükümdar tahta çıkınca Abbasi halifelerinin tasdiğini istedi. Merkez Teşkilatı Hükümet, Divan-ı Saltanat
denilenBüyük Divan'dan meydana gelirdi. Divanın başkanı hükümdardı. Selçuklular bu kurumu
Abbasilerden almışlardır. Büyük Divan'a bağlı olan dört
divan şunlardı: İstifa Divanı; Mali işlerle
ilgilenen divandır. Başkanlığını müstevfi yapardı. Tuğra Divanı; Devletin
yazışmalarının yapıldığı divandır. İsraf Divanı; Mal işlerin
yolunda gidip gitmediğini kontrol eden divandır. Başkanına müsrif denirdi. Divan-ı Arz; Ordu ve asker
maaşları ile ilgilenen divandır. Taşra Teşkilatı Başkent dışındaki idari
birimlere vilayet denirdi. Vilayetlerin başında şehzadeler
veya vali statüsünde naipler bulunurdu. Anadolu Selçuklularında üç
tip vilayet bulunurdu. Meliklerin yönettiği
vilayetler; bunlar hanedan tarafından gönderilen meliklerin doğrudan hükümdara
bağlı olduğu vilayetlerdi. Divan Dairesi vilayetleri; yönetimi
divana ait olan vilayetlerdi. Bizans sınırında bulunan
vilayetler; Başında uç beyi denilen sınır
koruyucu beylerin bulunduğu vilayetlerdi. Hukuk İslamiyet'in kabulü ile hukuk
kuralları değişikliğe uğradı, Türk töresi ile İslami kurallar bir sentez haline
getirildi. Adli teşkilat; Şeri Yargı ve
Örfi Yargı olmak üzere ikiye ayrılırdı. Şer'i Yargı; kadıların
başkanlığındaki mahkemeler tarafından yürütülürdü. Örfi Yargı; vergilere,
askeriye ile, ikta sahipleri ve ticarete ilişkin kanunlarla ilgilenirdi. Hükümdarların halkın
şikayetlerini dinlemek amacıyla düzenlediği Mezali Divanları da görülürdü. Askeri davalara kadı askerler
denilen kadılar bakardı. Ordu İlk Türk-İslam Devletleri'nde
ordu Türkmenlerden oluşurdu. Karahanlılarda ordu Hassa
ordusu, Eyalet askerleri ve Türkmen kuvvetleri olmak üzere üç bölüme
ayrılmıştı. Selçuklularda,
Karahanlılar'dan farklı olarak ikta askerleri, bağlı devletlerin askerleri ve
gönüllü askerler vardı. Hassa Ordusunda, askerlik
için ayrılan çocuklar belirli merkezlerde yetiştirilir, sultanlar Hassa
Birliklerini burada yetişen askerler arasından seçerlerdi. Eyalet askerleri;
Şehzadelerin ve valilerin yönetimindeki askerlerdi. Türkmen birlikleri; Göçebe
Türkmen boylarının savaş anında orduya katılmaları ile oluşan birliklerdi. Toprak Yönetimi Devlete ait ve miri arazi
olarak adlandırılan topraklar dört bölüme ayrılmıştı. Has arazi ; Geliri hükümdara
ait olan arazilerdi. İkta arazi; Gelirlerine göre
önemli devlet görevlilerine dağıtılan arazilerdi. Mülk arazi; Başarılı devlet
adamlarına verilen arazi idi. Bu topraklara sahip olanlar toprak hakkında her
türlü tasarrufa sahipti. Vakıf arazi; İlmi ve sosyal
kuruluşların masraflarını karşılamak amacıyla bu kuruluşlara tahsis edilen
arazilerdi. Haraci arazi; Müslüman
olmayan halka ait arazilerdi. Din İslamiyet'in kabulünden sonra
İslam dinini yaymak için önemli çalışmalar yapmışlardı. İslamiyet'te gaza denilen
Müslüman olmayan ülkelere yönelik savaşlar ile önemli fetihler
gerçekleştirmişlerdi. İslam dini ile İslamiyetten
önceki kültürlerin birleşmesi ile Babalik, Bektaşlik, Ekberilik ve Mevlevilik
gibi çeşitli tarikatlar oluşturulmuştu. İslamiyeti yaymak amacıyla
eserler yazılmış, Kur'anı'ın yayılması amacıyla çalışmalar yapılmıştı. Ekonomik Hayat Tulunoğulları ve Akşidler,
doğu ve batı ticaret yolları arasında oldukları için ticarette oldukça
gelişmişti. Eyyubiler ve Memlüklüler'de ise
Mısır'la ticaret çok gelişmişti. Memlüklüler döneminde
Trablus, Şam, İskenderiye, Dimyat, Yafa ve Akka önemli ticaret merkezleri
haline geldi. Ümit Burnu'nun buluması ile
bu ticaret merkezleri önemini yitirdi. Gazneliler, Hindistan
topraklarını ele geçirerek ekonomilerini canlandırmıştı. Büyük Selçuklular'da, Orta
Asya ve Hindistan'dan gelen ticaret yollarının geçmesi ülkeyi zengin bir hale
getirmişti. Anadolu Selçuklu Devleti,
ticaret yolları üzerinde yaptığı vakıf kuruluşları, han ve kervansaraylarla ticari
alanda gelişmişti. Sosyal Hayat Türk-İslam Devletleri'nde
göçebe bir hayat görülmüş, göçebecilikten dolayı hayvancılık gelişmişti. Yerleşik hayata geçildikçe
köylerde oturanlar tarımla, şehirlerde yaşayanlar ise ticaret ve el
sanatlarıyla uğraşmışlardı. Şehirlerde ticaretle
uğraşanlar Ahi teşkilatını oluşturmuşladı. Anadolu Selçukluları
zamanında Türkler zengin ve mutlu bir hayat sürmüşlerdi. Bilim Türk İslam Devletleri'nde
medreseler bilim merkezi idi. Büyük Selçuklu Devleti
zamanında, dünyanın ilk üniversitesi olarak kabul edilen Nizamiye Medresesi
yapıldı. Medreselerde Kur'an, hadis,
kelam, fıkıh, Arap dili ve edebiyatı, matematik, mantık geometri ve tarih
okutulurdu. Önemli bilim adamlarının
başlıcaları; Farabi, Biruni, İbn-i Türk, İbn-i Sina, Gazali, Ömer Hayyam'dır. Sanat Türk-İslam devletlerindeki
sanat eserlerinde mimari ağırlıkta idi. Türk-İslam Devletleri
tarafından yapılan ve günümüzde hala ayakta duran sanat eserlerinden bazıları
şunlardır: Tulunoğlu Camii Baybars Camii Mescid-i Cuma Sultan Sencer Türbesi Alaaddin Camii Burmalı Minare |